ALLAH - KAİNAT - NSAN - Eskişehir Haber

ALLAH - KAİNAT - NSAN

ALLAH - KAİNAT - NSAN
Yayınlama: 3 Ekim 2013 Perşembe - 7.539
A+
A-



Kur'an-ı Kerim'de ki hükümler Allah - Kainat ve İnsan ekseni üzerine kuruludur

Allah: Kainatın ve bütün varlıkların yaratıcısı ve koruyucusudur

Kainat: Al­lah'tan başka mahlûkâtın tümünün adı­dır.

İnsan: Tanımında farklı kriterler temel alınsa da "el-İnsanü Hayvânun Nâtıkun" yani 'insan; konuşan bir hayvandır' sözü bu konuda kalıplaşmıştır. Yine de, insanıntanımı farklı şekilde hep yapılagelmiştir. Örneğin, Darvin: "İnsan; maymun familyasındandır”; Fre­ud; "İnsan; behîmî (cinsel) arzularının kölesidir." Marks: "İnsan; iktisadî hayatın kölesidir." İlahiyatçılar da: "İnsan; dindar bir mahlûktur" v.s

İslam ve İnsan:

Bu tanım­lamaların yanında K. Kerim'in insana yaklaşımı şöyledir: "İnsan; Allah'ın halifesi olarak yaratılmış, kainat tümüyle kendisine ve­rilmiş, Allah'a  kul olmak vazifesi ile memur,(Hıcr, 99) tüm varlıklara nispetle mutlak üstünlüğü olan bir varlıktır."(İsra, 17 /70 ; Tin, 95 / 4) 

            Hakikat sınırsız, ise de insan sınırlıdır. Her kes gibi her grup da hakikatı kendi bulunduğu konumdan görerek yorumlar ve kendi gerçeğine hakikat der, fakat hakikatı tam kavramak güçtür. Kuranda
da: “Her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.” (Rum, 32) buyrulur.

            Görüldüğü gibi insan, gerçek tanımını K. Kerimde bulur ve Kur'an insana gerçek kişiliğini hatırlatarak 'AI­lah'ınhalifesi'[1] der. İnsan Allah'ın muhatabıdır. Tüm varlıklar içinde insan önceliklidir. Çünkü, din'de gerçek hedef insandır. Din  araç ise insan da amaçtır. Kainatta her şey insan için yaratılmıştır.  İnsan da Allah'a  kullukla sorumlu tutulmuştur.

 Kur'an'a göre insan, yaratılmışların en değerlisidir, çünkü o, Yaratıcısının kudret elinden madde ve mana yönündenen güzel şekilde (ahsen-i takvim) çıkmıştır. O, Yüce Allah'ın "gözde varlığı ve halifesi”dir. (Bakara 30)

 İnsan; duyan, düşünen, dileyen ve inanan bir varlıktır. İnsanın tam tarifi de budur. İnanma melekesi yalnızca insanoğluna mahsustur. Bunun içindir ki: "İnsan; hayvân'ı mütedeyyin"dir diye tarif edilmiştir. Yani insan, dindar mahlûktur. İnsan olan insan, inanmak
ihtiyacındadır. Bu insan ruhunun en temiz ve en derin eğilimidir.  İnanmayan insan, suya kanmayan bir hasta gibidir. Servet ve konfora kanmaz. Fert ve toplum için felâketlerin kaynağı, bu kanmamazlıktır. (BAŞGİL Ali Fuat, Din ve Laiklik, s. 71) Alman filozofu Schopenhaur'un dediği gibi, hayat hırs ve arzudan ibarettir. İnsan da tabiî meyli üzere hırs ve arzunun esiridir. İhtiraslarına
bir had olmayan insanlar bu hırslarını mutedil bir hale sokacak bir zabıtaya muhtaçtırlar ki, bu da din'dir. (AKSEKİ A. Hamdi, İslam
Dini,  sf. 10) 

            İslâm, yalnız dava, yalnız dille ifa­de edilen söz, yalnız kalbde cereyan eden düşünce ve yalnız kişilerin namaz, hac ve oruç gibi yükümlülük­lerinden ibaret bir şekil dini değildir. "Alla­h'ın razı olacağı, ondan başkasını kabul etmeyeceği din bu değildir. İslâm tesli­miyettir. İslâm itaat ve tabiiyettir. Al­lah'ın emirlerinin kişiyi herşeyiyle kuşat­ması ve  kişiye tamamen hâkim olmasıdır.

     Yüce Yaratıcının "Ne yeryüzüne, ne de gökyüzüne  sığmam; ancak inanmış kulumun kalbine sığarım." (Acluni-Keşfü’l Hafa) beyanı imanın  ve mü'min kulun yüceliğini ifade eder. "Kusurlarını bi­len kişi, kusursuzluğa giden yola girer; ama kendini kusursuz sayan; Allah (c.c.)a varamaz. Ruh'un en kötü hastalığı kişinin kendini kusursuz saymasıdır" Böylesine evrensel ahlakî  prensipleri muhtevi olan dinimizin çağlar üstü yapısının belirtileri gerçek bir dinin emareleridir. Ancak dinin pratiğe bakan vitrini böyle bir görüntüden maalesef uzaktır.

"Gezdim diyar'ı küfrü beldeler, kâşâneler gördüm,                                                                   
Dolaştım mülki İslâmı bütün vîrâneler gördüm." Z. Paşa’nın  Bu mânîdar beyti de gösteriyor ki;  dünümüz de 
bugünümüzden pek farklı değildir. Dün ve bugün İslâm'ı tanıma imkanı bulamadan müslümanları tanıyıp da onların ölçüsüne uygun  İslam'a kumaş biçerek gerçek dinden mahrum kalanların vebalini müslümanlar nasıl taşıyacaklar?! Bu hal, İslam adına ne
büyük bir talihsizliktir.  

            Bu yüce kitap, bütün insanlığa gönde­rilmiş hidayet kaynağı, aydınlatıcı bir nur ve şifa kaynağıdır. Onun gayesi, Allah-İnsan-Alem ilişkisi içinde insana var oluş sırrını kavratmak, hak ve sorumluluklarını bildirmek, insana kendini tanıtmak,
onu layık olduğu yere çıkarıp iki cihan saadetine kavuşturmaktır.  

Ancak ülkemizdeki dinî anlayış çok farklı bir zemin üzerine kaymıştır. Din ile gelenekler birleşmiş, hatta batıl inanışlar da dinden kabul edilir hale gelmiştir. Günümüz müslümanlarının itikadı, amelle olan münasebetleri ve ahlâkî değer yargıları, dindeki orijinal hüviye­tinden çok daha farklıdır.

Özellikle pozitivist düşünce­nin etkisiyle bilim ve kültürde dine hiç yer vermek istemeyenlerin yaptıkları tahribat yanında bir de din alimi sıfatıyla reformist bir kafayla zihinleri bulandıranlar hesap edilirse durum daha da vahim bir hal almıştır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen toplumun dinden kopacağı yerde din'e daha da çok yönelmesi anlaşılır bir durum değildir. Kuran’da buyrulduğu üzre: „“Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.” (Hicr, 9) İnanıyoruz ki, Kuranı koruyan yüce kudret dinini de şüphesiz korumaktadır ve kıyamete kadar koruyacaktır.  

Dünyadaki son iki yüzyıldaki gelişmeler, 'Tanrı yoksa herşey mubahtır' diyen seküler kültürün değerlerinin olduğunu göstermiştir. Hem Nietzsche, hem Marks, yanılmıştır. Zira ne Tanrı öldü, ne de kutsal kültür ve değerler yok oldu. İnsanlar var oldukça, kutsal kültür de var olacaktır. Kutsal kültürün ışığı, hiçbir zaman sönmeyecektir. Çünkü varoluşun kaynağı Allah’tır.                                                                                                         
                                                                                                Ali Osman ORUM

                                                                                               Il Müftü yardımcısı













[1] -









Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024