VAKİT HAKKINI İSTER - Eskişehir Haber

VAKİT HAKKINI İSTER

VAKİT HAKKINI İSTER
Yayınlama: 17 Ocak 2013 Perşembe - 7.846
A+
A-

 

Vakit; İmkân, fırsat ve bir işe ayrılmış olan zamanı ifade eder.

Nakit ise kullanılması hemen mümkün olan para gibi bir değerin adıdır.

Vaktin en değerli bir nakit olduğu hep söylenir. Hz Ömer demiştir ki; “Dört şey geri dönmez; atılan ok, harcanan para, ele geçen fırsat ve geçen vakit”.

Vakit ile nakit arasındaki münasebet bize hayatın gerçeğini gösterirBuna göre bize sunulan zaman ve imkân bizim için bir nevi nakit para gibi çok değerli olmalı ve de verimli kullanılmalıdır. Naktimizi harcarken gösterdiğimiz özeni vaktimizi harcarken de aynen göstermeliyiz. Yani naktimizi kuruşu kuruşuna hesap ettiğimiz gibi vaktimizi de saniye saniye olumlu işlerde değerlendirmeliyiz.  

Zamanın bilinçli ve verimli kullanılması kişiyi daima diğerlerinden öne geçirir.  Pek çok insanın, diğerlerinin boşa harcadığı zamanı iyi kullanarak öne geçtiğini gözlemledim, diyen Henry Ford’un sözünün ne kadar isabetli olduğunu söylemeye gerek yoktur. Zamanın aktif ve verimli kullanılması kişiyi mutlu eder. Harcamaktan zevk alınan vakit, boşa harcanmış vakit değildir denilir. Nitekim “Ondan ders almışsanız, başarısızlık, başarısızlık sayılmaz”, diyen Dr. Ronald Niednigel’in sözü de aynı anlamı teyit etmektedir. Hz. Peygamberin bir hadisinde de söylediği gibi:  “Ne mutlu o kişiye ki, kendi kusurlarıyla meşguliyeti, başkalarının ayıp ve kusurlarıyla uğraşmaktan onu alıkoymaktadır..” Hadisi de kişinin geçmiş kusurlarını telafi etmesine ve geçmişteki yanlışlıkları için duyduğu pişmanlıklarının da bir başarı olduğuna dikkat çeker. Öyleyse çok çalışıp çok okuyalım ki fenalıklar yapmaya vakit bulamayalım.     

Hz. Peygamber’in yine bir hadisinde ifadesini bulduğu gibi: “İnsan şu iki şeyde aldanmıştır.  Sağlığı ve boş vakti.” (Buhârî Rikâk 1) Başka bir hadis-i şerifte de: “İki günü aynı (eşit) olan zarardadır.(Aclunî, Keşfü'l-Hafa, II, 323) buyuran Allah Resulü gaflet içinde geçirilen pasif zamanların kişilerin ömürlerini heder eden bir virüs olduğuna dikkat çeker.   ..O, her an yeni bir ilâhî tasarruftadır. (Rahman, 29) ayeti ise, Allah’ın her an yeni bir yaratma işinde olduğuna dikkat çekerek Müslümanların da aktif ve faal hayatı kendilerine prensip edinmelerine işaret eder. Horasanlı Bişri Hafi de der ki: ‘’ Dün öldü. Bugün can veriyor; yarın ise daha doğmadı.” Öyleyse gün, bugünkü gündür.

Zaman hiç durmadan geçmekte ve yenilenmektedir. Yani o cebimizdeki harcanmayı bekleyen kontrolü elimizde ki para gibi değildir.  Önümüzde su gibi akan ve yepyeni sürprizlere gebe bir zaman vardır. Ömrümüz gibi tüm imkânlarımız da akan su konumundadır. Yani biz istesek de istemesek de zaman su gibi akmaktadır. Onunla birlikte akmayı sağlamak ve onun seyrinden bağımsız olmamak gerekir. Denilir ki, zamanın çoğu saatler değil, dakikalar halinde boşa harcanır. Dibinde ufak bir delik bulunan bir kova da, kasten boşaltılmış bir kova kadar boştur. (Paul j. Meyer) sözü de bunu anlatır.

Müslüman için vakit, nakittir veya nakit gibi değerli olmalıdır diyoruz. O, kendisini öyle verimli işlerle meşgul etmeli ki hiç bir boş iş onu asla meşgul etmemelidir. Nitekim yine bir söz vardır: İnsanların uykuları ödevlerini yapmadıkları nispette deliksiz olur. (R. Carudi) Zira dert ve sıkıntılar içerisinde olan yani ciddi meşguliyeti olan bir kişinin deliksiz uyuyabilmesi mümkün değildir.

İnsan hayatını düzenli ve verimli işlere endeksleyip örnek bir tavır sergilemelidir. Allah’a karşı kulluk görevi de onun hayatında önemli bir yer tutmalıdır. İnsan, kulluğu sonraki bir zamana erteledikçe yaşamını kötü alışkanlıklarla sürdürür ve bir süre sonra mevcut durumu müzminleşir. Kendini toparlaması hayli zorlaşır. Atalarımız: “Bugünün işini yarına bırakma” derken buna işaret etmiş oluyorlardı.  Zaten, en büyük felaket kişiyi sonsuz saadetten mahrum eden gaflet ve zamanını iyi değerlendirmemesi değil midir?  J.J. Russo da buna temas ederek ‘ Zor iş, zamanında yapmamız gerekip de yapmadığımız kolay şeylerin birikmesiyle meydana gelir., demektedir.

Bir insanın en değerli şeyi zamanıdır. Hayatımız sınırlı bir zaman içinde akıp giderken acaba bunun farkında oluyor muyuz? Yoksa müsrifin hovardaca harcadığı para gibi zamanımızı da boş yere heder mi etmekteyiz? En kıymetli hazinemiz olan zamanımızı boş işlerle ve boş uğraşlarla öldürmek bizim kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük değil midir?

Bir de boş geçen vaktimize can sıkıntısı diyerek teselli bulmaktayız. Can sıkıntısı denen şey aslında vakit hırsızlığıdır. "Boş zaman yoktur, zamanı boşuna geçirenler ve onların başına gelen musibetler vardır." ‘’Boş yere harcayacak zamanı bulmak, yapılması gereken bir işi öldürmek demektir.,, ‘Zaman öldürmek’, zamanın bizi öldürmesinden başka bir şey değildir.” Napolyon

Demek ki geçen boş vakit, hayattan çalmaktır. Oysa her vakit bizden kendi hakkını ister. John Milton: “Saatler kanatlıdır zamanın yaratıcısına uçarlar ve onları nasıl kullandığımızın haberini götürürler” der. Akıllı ve sorumlu insan vaktini en iyi şekilde kullanan insandır. Her işte bilenle bilmeyen arasında fark olduğu gibi vaktin değerlendirilmesi konusunda da bilen ve bilmeyen arasındaki durum aynıdır. Hz Ali’nin “Vakitlerle yakutlar elde edilebilir, fakat yakutlarla vakitler elde edilemez” Sözü zamanın değerini ne güzel anlatmaktadır.

Bu yüzden zamanımızı iyi değerlendirerek geleceğimizin bize mutluluk getirmesini ve özellikle yaşantımızın bilhassa genç kuşaklara iyi örnek olmasını temin etmeliyiz. Kuran-ı kerimde bizlere: “Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer gerçekten inanıyorsanız mutlaka galip gelecek olan sizlersiniz.” (Al-i İmran 139) buyrularak ileri ve canlı bir hayat için bizlere hedef gösterilmektedir. İmam Şafii “ Zaman kılıç gibidir sen onu kesmezsen o seni keser” der. Biz zamanı ayıplarız. Hâlbuki ayıp bizdedir. Eğer zaman konuşacak olsa kaçacak gizlenecek yer de bulamayız.

Bir işin yapılmasında sermaye ve emek kadar, zaman da çok değerlidir. Çünkü her iş, bir zaman dilimi içinde gerçekleşir. Bir işte kullanılmadan geçirilen zaman bir kayıptır ve bu zamanı bir daha elde etmek mümkün değildir. Zamanın kaybı iş kaybına, o da sonuç olarak para kaybına yol açar.

Özellikle Müslüman için zaman çok kıymetli bir değerdir. Geçen zaman asla geri gelmez. Geri getiremeyeceğimiz zamanı ah keşke gibi pişmanlıklara mahkûm etmemek için hatalar yapmamaya özen göstermeliyiz. Bunun için de geleceğimizi iyi bir plan üstüne oturtmalıyız.  ‘’ Her gününüzü son gününüz gibi yaşarsanız, sonunda bir gün haklı çıkarsınız.”  

                                                                                                        aorum_26@hotmail.com





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024