ORUÇTA NİYET - Eskişehir Haber

ORUÇTA NİYET

ORUÇTA NİYET
Yayınlama: 20 Temmuz 2012 Cuma - 10.395
A+
A-

 

Niyyet: Bir şeyi yapmaya kalben karar vermektir. Bunu dil ile söylemek şart değilse de, dil ile söylemek daha iyidir. Peygamberimiz (AS): “Ameller (yapılan işler) ancak niyetlere göre değer kazanır.” Buyurarak, ibâdetlerin sıhhatinin niyetlere bağlı olduğunu bildirmişlerdir. İslam Hukukunun kaynaklarından olan ‘Mecelle’ nin genel kaidelerinin  ikinci maddesinde de: “Bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir” denilerek; yapılan tüm işlerde niyyetin önemine dikkat çekilmiştir. Şayet bir kişi, beni dindar tanısınlar diyerek veya kalbinden böyle geçirerek; oruç tutsa ve namaz kılsa; yapılan bu ibâdetin Allah katında hiç bir değeri olmadığı gibi günaha da girmiş olacaktır.

Her günkü oruç için ayrı ayrı niyyet gerekir. Çünkü her günün orucu ayrı bir ibadettir. Niyyet’in yeri ise kalptir. Oruca sadece kalbten niyyet de yeterlidir. Yani oruç tutmak maksadıyla, sahura kalkan bir insan, dili ile de ‘Niyyet ettim Allah rızası için bugünkü orucumu tutmaya..’ gibi  bir niyyette de bulunmasa bile, oruç tutmak niyyeti ile sahur yemeğini yemesi, niyyet yerine geçeceğinden, dil ile niyyet etmesi de şart görülmemektedir. Ancak  her sahura kalkışta yemek sonrası ağız temizliğini yaparken de mûtad şekilde, dil ile niyyet etmesi de güzeldir. Aksine,   büyüklerden çekinmesi sebebiyle sahura kalkıp yemek yediği halde oruç tutmayı düşünmeyen kişinin  sahura kalkması da niyyet sayılmaz.

Oruçta niyyetin vakti: Ramazan orucu, günü belirlenmiş olan adak orucu ve nâfile olarak tutulan oruçların niyyet vakti; güneş batımımından (yani iftarla birlikte) ertesi günü zeval vakti öncesine kadar geçen zaman içinde niyyet edilebilir. Ancak İmsaktan  zeval öncesi (kuşluk vakti)ne kadar, oruç bozacak bir fiilde bulunmaması gerekir.

Bazı mezheplerde (Maliki ve Şafiilerde olduğu gibi) ramazan orucuna gece niyetlenmek şart olduğundan  Hanefilerin de bunu dikkate alarak niyeti kuşluk vaktine tehir etmemeleri gerekir.  

Akşam iftarda oruç açarken yarının orucuna da niyyet eden kişi, gece boyunca imsak vaktine kadar  yiyip içmekte ve cinsi yakınlık hususunda serbesttir. Yiyip içmede niyyeti kendini bağlamaz. Çünkü yiyip içmenin yasak olduğu sınır imsak vaktidir. Akşam iftardan sonra yarının orucuna niyyet etmiş bir kimse, imsak vaktinden önce bu niyetinden vazgeçecek olursa, bu da mümkündür. Eğer yarın bir ziyafete çağrılırsam oruç tutmam; çağrılmazsam orucumu tutarım gibi şüphe ile yapılan niyyet de geçerli değildir. Güneş henüz batmadan yani iftar vakti girmeden önce, yarının orucuna niyyet etmek de sahih olmaz. Özellikle ramazan ayında bunu yapan kimsenin, zeval vaktinden önce niyyetini yenilemesi gerekir.  

Ramazan Orucunun kazası, başlanmış bir nafile oruç’un kazası, keffâret oruçları ve zamanı belirlenmemiş adak oruçları için niyyetin vakti ise; ancak gece'dir yani imsak öncesidir. Bu tür oruçlar için imsak vaktinden sonra niyyet edilmesi sahih değildir. Şayet bir kaza orucuna ikinci fecrin doğmasından sonra yani imsak kesildikten biraz sonra niyet edecek olursa bununla kaza geçerli olamaz ve tuttuğu oruç nafile olarak değer kazanır.

Yarın oruç tutmaya ‘İnşaallah’ (Allah Dilerse) niyyet ettim diyen kişinin orucu da geçerlidir. Niyyet yerine geçer. 

Niyetin Şekli: Ramazan orucuna mutlak niyet yeterlidir. Yani tutacağı orucun çeşidini belirlemeden, mesela; yarın oruç tutmaya veya yarınki günün orucunu tutmaya niyet ettim demesi yeterlidir. Ramazan ayı sadece farz oruç için elverişlidir. Bu ayda başka bir oruca niyet edilse de bu niyet geçerli değildir.

Kazaya kalan orucun en kıza zamanda tutulması gerekir. Kaza orucuna niyet ederken, bir belirleme yapmaksızın ‘kazası gereken orucu tutmaya’ diye niyet edilebildiği gibi, belirleyerek de niyet edilebilir. Bu yıl tutamadığım ramazan orucuna gibi veya tutamadığı bazı yıllara ait oruç kazası olan da, ‘kazası gerekli ilk oruca’ diyerek de niyet edilebilir.

  

 

 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024