ZİNADAN SAKINMAK - Eskişehir Haber

ZİNADAN SAKINMAK

ZİNADAN SAKINMAK
Yayınlama: 6 Nisan 2012 Cuma - 7.955
A+
A-

 

       Zina; aralarında meşru bir evlilik bağı olmayan kimselerin cinsi münasebette bulunmalarına denir. ‘Eline, diline ve beline sahip olmak’ denildiğinde de ‘bel’den maksat; insanın, nefsinin gayri meşru isteklerine karşı çıkması ve kendisine helal olmayan şeylere meyletmemesidir. Evliliği helal ve meşru kılan İslam dini, zinayı haram kılarak büyük ve tehlikeli bir günahtan toplumu korumuştur.

      Kuranın beyanı şöyledir:  “Her türlü fuhşun açığına da kapalısına da yaklaşmayın..” (Enam, 151)

      İçerisinde zina ve fuhşun bulunduğu sorumsuz bir cinsel hayat; aile kurumunun dağılmasına, nesebin karışmasına, akrabalık gibi yakın bağların bozulmasına ve yerini düşmanlıkların almasına, manevî ve ahlâki değerlerin de temelden sarsılmasına sebep olmaktadır.

      Fuhuş, hayatın gerekli ve elzem olan yaşam kurallarına uymamaktır. Bu sebeple Kur’ân, toplumu dejenere eden zina ve fuhuş fiilini sadece yasaklamakla yetinmemiş, gerekli olan tedbirleri de almıştır.

Örneğin İslam, bir kadınla bir erkeğin, bir odada baş başa kalmalarını hoş görmez. Hz. Peygamber de: “İki namahrem baş başa kaldıklarında üçüncüleri şeytandır(Buhari, Nikâh, 111)  buyurur. Çünkü bu durum, ateşle barutun birlikte bulunması anlamını ifade eder. Bu da tehlikeye davetiye çıkarmak olur. Hiçbir şey olmasa da bu davranış toplumun dedikodu ve gıybet yapmasına sebep olur.

     “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, şüphesiz çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.” (İsra, 32) Zinaya yaklaşmamayı emreden İslam, kişiyi zinaya götüren tüm yolların önünü tıkamış olur. Hatta her iki cinse de bakışlarını kontrol etmelerine, konuşmalarına ve giyinmelerine de dikkat etmeleri uyarısında bulunmaktadır.

      Zina ve fuhşun yaygın hale geldiği toplumlarda ölüm olaylarının çoğalacağını haber veren Efendimiz tehlikenin bir başka boyutuna da dikkatimizi çekmiştir.  

      Yine İslam durumu müsait olanların hemen evlenmelerini emrederek gençlerin tehlikeye düşmelerinin önünü almış olur. Evlenmenin gereksiz masraflarla zorlaştırılmamasını öğütler. Bir takım yanlış değerlendirmelerde ifade edildiği gibi çocuk sahibi olmanın insanı fakir yapmayacağını, bilakis evlenenlerden fakir olanları Allah‘ın zengin yapacağını bildirir. Kendisini haramdan korumak kastiyle evlenmek isteyenlere yardımcı olunmasını emreder. "Evlenmeye güçleri yetmeyenler, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar…" (Nur, 33) buyrulur.

     “Ey gençler! Sizden evliliğe gücü yetenler evlensin. Çünkü evlilik gözü harama bakmaktan korur, tenasül uzvunu zinadan alıkoyar. Evlenmeye gücü yetmeyen kimseye oruç tutmasını tavsiye ederim. Çünkü orucun şehveti kıran bir gücü vardır. (İbn Mâce, Nikâh, 1) Ayrıca

Haya imandan bir şubedir” (Buhârî, İman, 16) buyurarak haya ile iman ilişkisine dikkat çeker.

       Zina ve her türlü haramların sebep olduğu zararların, sadece onu işleyenin şahsıyla sınırlı olmayıp, tüm topluma şamil olacağını, örneğin bir takım salgın hastalıklara dahi sebep olacağını Sevgili Peygamberimiz haber vermiştir: “…Bir toplulukta fuhuş yayılır da bu çirkin fiili işleyenler, yaptıklarını anlatır hale gelirse, o toplumda taun (veba) ile daha önceki toplumlarda görülmeyen hastalıklar ortaya çıkar..,”(İbn Mace, Fiten, 22)

       Hz. Lut’un kavminin cinsi sapıklıkları sebebiyle ilahi azaba uğradıklarını Kur’an-ı Kerim haber vermektedir. (A’raf,81-84)

       “Sadece içinizden zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah, azabı çetin olandır.” (Enfal, 25) buyrulur.

       Zina ile ana rahmine düşen çocukların çoğu kere doğumları engellenirken, dünyaya gelenler ise ortada kalarak perişan olurlar. Anne ve baba şefkatinden de mahrum kalırlar.

       Çocuğuna sonsuz şefkat ve merhametle dolu olan ve çocuğu için her türlü fedakârlığa katlanan anneyi, çocuğunu cami kapısına ve çöp konteynırına bırakmaya zorlayan, bu yüz kızartıcı kötülüktür. Böylece zina ve fuhuş insanı en büyük özelliğinden, sevgi ve merhamet duygusundan yoksun hale getirir.

       Zina ve fuhuş, hangi toplumlarda yaygın hale gelmişse o toplumu çökertmiştir. Bugün, güçlü gibi görünen bazı toplumların zina ve fuhuş yüzünden büyük sarsıntı içinde oldukları ve zaman geçtikçe de bu sarsıntının daha da artarak o toplumları güçsüz hale getireceği kaçınılmazdır.

      Zina eden kişi zina ettiği sıra (tam ve olgun bir) mü'min olduğu halde zina etmez." (Buhari, Eşnibe, 1)

       İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Dedim ki: "Ey Allah'ın Resûlü! Allah nezdinde en büyük günah hangisidir?"
"Seni yaratmış olan Allah'a eş koşmandır!" buyurdular.
"Sonra hangisidir?" dedim.
"Seninle birlikte yiyecek diye, evladını öldürmendir!" buyurdular.

Ben yine:  "Sonra hangisidir?" dedim.
"Komşunun helalliği ile zina etmendir!" buyurdular."
(Buhâri, Tefsir, Bakara 3)

                                                                                aorum_26@hotmail.com





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024