Peygamberimizin Merhameti Üzerine - Eskişehir Haber

Peygamberimizin Merhameti Üzerine

Peygamberimizin Merhameti Üzerine
Yayınlama: 21 Nisan 2011 Perşembe - 11.307
A+
A-

Allah'ın merhametinin bir sonucu olarak insanlara gönderilen peygamberlerin en önemli özelliklerinden birisi de merhametli olmalarıdır. Bu manada Hz. Peygamber’in de kalbi şefkat merhamet ve insan sevgisi ile dolu idi, Yüce Allah Kur'an-ı Kerim’de O’nun âlemlere rahmet olarak gönderildiğini (el-Enbiya, 21/107), Allah'ın rahmeti sayesinde insanlara yumuşak davrandığını (Âl-u İmran, 3/159) haber vermektedir.  

Yine bir ayeti celilede: “Andolsun size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz, ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı da şefkatli ve merhametlidir”. Tevbe, 128, buyrulmaktadır.

Bilindiği üzere O'nun şefkat ve merhameti, hayatının her döneminde açıkça görülmektedir, Merhametle dolu olan kalbi hep iyilik için çarpmıştır. Kimseye bir kötülüğün dokunmasını, hiç kimsenin incinmesini istememiştir. Zaten şefkatli bir kimse, başkalarına dert, bela ve felaket gelmesinden dolayı üzülür, herkesin sıkıntıdan kurtulmasına çalışır. Nitekim yetimlerin başına şefkatle dokunan ilk el onun eli olmuştur. Fakirin karnını doyuran, düşkünü tutup kaldıran, köleye hürriyetin hazzını tattıran, gasp edilmiş haklarını kadınlara birer birer geri veren o olmuştur.

O, köle ve cariyelere karşı çok müşfikti: Onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah onları sizin hizmetinize vermiştir. Kim bir hizmetçiye sahip ise ona kendi yediğinden yedirsin, kendi giydiğinden de giydirsin. Gücünün yetmeyeceği şeyi yüklemesin ya da bu konu da ona yardımcı olsun. Buhari iman 22, buyurmuştur. Yine Hz. Peygamber:

 Ben her mümine kendisinden ileriyim. Bir kimse ölürken mal bırakırsa o yakınlarınındır, fakat borç ve çoluk çocuk bırakırsa bana ait ve benim üzerimedir”. Müslim, Cuma, 43 buyurmuştur.

Nitekim hadis-i şeriflerde de buyruldu ki: 

Hayır, ben lanet okumak için değil, âlemlere rahmet olmak için gönderildim. Müslim, Birr, 87

Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Buhari, Edep, 18  

Merhamet etmeyene Allah merhamet etmez, acımayana acımaz. [Buharî]

Ana babanın yüzüne merhametle bakana, hac ve umre sevabı verilir. [İ.Rafii]

Güçsüzlere, hastalara, yaşlılara ve küçüklere merhamet edin, acıyın..

Cahiller arasında kalan âlime, zengin iken fakir düşene, makamını kaybedene acıyın. (Şir'a)

Yoksul ve çaresizlere acıyana müjdeler olsun! [Buharî]

Din kardeşinin yüzüne şefkatle bakan affa uğrar. [İ.Rafii]

Büyüğünü saymayan, küçüğüne acımayan bizden değildir. [Tirmizî]

Şaki olan merhametsiz, acımasız olur. [Tirmizî]

Hz. Peygamber efendimizin anlattığına göre, bir köpeğin susuzluktan dili çıkar. Bir kuyunun yanında durur. Fakat su derinde olduğu için içemez. Adam bu köpeğe acır. Ayakkabısı ile kuyudan su çıkarıp köpeğe verir. Bundan dolayı Allahü teâlâ onun günahlarını affeder. Yine hadis-i şerifte bildirilmiştir ki, kadının biri, bir kediyi bağlar. Kedi yiyecek bir şey bulamaz. Kadın bunun yüzünden cehennemlik olur. 

Evliyanın iki alâmeti vardır: Allah-ü teâlânın emirlerine riayet etmek ve tüm mahlûkata şefkat göstermektir. Bir kimsenin velî olduğu; tatlı dili, güler yüzü, cömertliği ve herkese acıması ile anlaşılır. Denilir ki altıncı kat gökteki melekler, acımasız olanın namazını yukarı geçirmezler.

Hz. Muhammed ( s.a.v.) Mu'te savaşında bulunan İslam ordusuna hitaben şu anlamda öğütler vermişti: Yüce Allah'ın adını anarak onun ve sizin düşmanlarınızla savaşınız. Fakat gideceğiniz yerlerde dünyadan çekilmiş rahipler göreceksiniz. Onlara asla dokunmayınız. Kadınlar ile çocuklara şefkatle muamele ediniz hurma ağaçlarını kesmeyiniz, evlerini yıkmayınız."

Yüce dinimiz İslam tüm canlılara karşı şefkatli ve merhametli olmayı tavsiye etmiştir. Peygamber Efendimizin insanlara İslam’ı anlatırken gösterdiği şefkat ve merhamet bizler için bir örnektir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de konu ile ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır:

“Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlanma dile…” (Al-i İmran, 159)

Peygamberimiz, insanlara ve diğer canlılara merhamet gösterenlere Yüce Allah'ın merhametle karşılık vereceğini bildirerek şöyle buyurmuştur:

«Merhamet edenlere Allah da merhamet eder, siz yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet etsin.»  Ebu Davut, edep 58

Merhametsizler hakkında da şöyle uyarıda bulunulmuştur: 

Kime Allah nur vermezse onun için nur diye bir şey yoktur. Nur, 40,

Merhamet ancak kalbi katılaşmış inançsız bedbahtların kalbinden kaldırılmıştır. (Hâkim Müstedrek, inabe 9

 Sen Raufsun, rahimsin, buluttan cömertsin,

 Bulut verirken ağlar, sen tebessüm edersin.                                                                                            

                                                                                                     aorum_26@hotmail.com





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024