İsrafa Karşı Tasarruf Bilinci - Eskişehir Haber

İsrafa Karşı Tasarruf Bilinci

İsrafa Karşı Tasarruf Bilinci
Yayınlama: 4 Kasım 2008 Salı - 10.127
A+
A-

www.aliosmanorum.com

İsraf, dengesizce aşırı harcama ve haddi aşma demektir. İsraf edene de müsrif denir. Yüce Allah; bizlere olan nimetlerini dengeli olarak verdiğinden, israf edilmesine asla izin vermemektedir. Harcamalarda, israf ve de cimriliğin olmadığı orta yol tercih edilmelidir. Allah'ü Teâlâ, nimetlerini yeryüzündeki insanlara dengeli olarak vermiştir. İsraf ederek haddi aşanlar, bu dengenin bozulmasına sebep olurlar. Allah'ın nimetlerinden insanların ve canlıların adaletle istifade etmeleri için bu dengenin daima korunması gerekmektedir.
Allah yüce kitabında şöyle buyurur:
" ... Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez."
(Araf, 7/31; Enam, 6/141)
"Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra pişman olur, açıkta kalırsın." (İsra, 17/29
"Onlar, harcadıkları zaman ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar." (Furkan, 25/67)
Cimrilik yapanlar ise, mal ve serveti depolayarak yoksullara yansıtmazlar. Ölçüyü K. Kerim koymaktadır: " Akrabaya, yoksula yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. Saçıp savuranlar şeytanların kardeşleri olurlar... " (İsra 26-27)
"..Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmasın.."(Haşr, 7)
Zenginlerin mallarında yoksulların da hakkı olduğunun bilinciyle ve infak yolu ile nimetler ölçülü bir şekilde sarf edilmeli, ne israf ve ne de cimrilik yapılmadan orta yol izlenmelidir.
Tüm ülke insanlarına iktisat ve tutumluluk bilinci yerleştirilerek israfın önüne nispeten geçilmiş olunacaktır. Alain'in dediği gibi: Bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur. Çünkü bir iğnenin üretiminde binlerce insanın alın teri, göz nuru, el emeği vardır. Nitekim bizim kültürümüzde de bu anlamda şöyle bir deyiş vardır: 'Bir mıh bir nal kaybettirir. Bir nal, bir atı , bir at bir orduya savaşı kaybettirir.'
İsveç'te bir otel lavabosunda: 'Lütfen, traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın. Yanda bir kutu var, oraya bırakın. Bir tek jiletle dahi olsa, İsveç çelik sanayiine yardımcı olun' notu dikkate şayandır.
Özellikle ileri ülkelerde şöyle notlarla halkın israfa karşı uyarıldığına şahit olunmaktadır: Şu tarihte, şu saatte, adamlarımız gelecek. Lütfen hazırlığınızı yapın. Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığı-nız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa, kâğıt, ambalâj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa, kapının önüne koyun. Ülkenizin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla ağaç ziyanına engel olun.
İçinde bulunduğumuz yıl içerisinde ülkemizde de geriye dönüşüm projeleri adı altında plastik ve kâğıt cinsinden her türlü atık ve kullanılmayan çöplerin değerlendirilmesini ülkemiz adına iyi bir atılım olarak görmeliyiz.
Bu arada enerji israfı ki, o da: Enerjinin fazla kullanılması sonucunda; doğal kaynakların hızla tükenmesi ve çevre kirlenmesi sebebiyle büyük bir tehlike altında olduğumuzu ve enerji için gerek birey olarak gerek ülke olarak yüksek miktarda para ödediğimizi unutmamalıyız.
Keza, çöplere atılan ekmekler, gösteriş amaçlı olarak su gibi harcanan paralar, kiralanan lüks oteller, moda adına daha giyilmeden atılan elbiseler, sık sık değiştirilen ev eşyaları, mobilyalar, boş yere akıtılan sular, yakılan elektrikler, tahrip edilen çevre, tabiat, faydasız ve verimsiz alanlarda yapılan yatırımlar ve bu uğurda harcanan ömürler…
Peygamber Efendimiz bir hadi-
si şeriflerinde: "Kim savurganlık yaparsa, Allah onu yoksul bırakır." buyuruyor.
Bilhassa hayatınız, üzülerek israf edilemeyecek kadar değerli sermayedir. Gecelerini , "ey gündüz hemen gel", demekle israf etme!. Keza, insanları yargılamak ve dedikodusunu yapmak suretiyle zamanınızı israf etmeyin! Hiç olmazsa haftada bir kere muhasebe yapıp ne kadar zamanınızı nelere israf ettiğinizi düşünün..
2008/2 sayılı genelge ile 2008 yılı "Enerji Verimliliği Yılı" olarak ilan edilmiştir. Kurumlara gelen yazıda da enerji tasarrufuna dikkat çekilmektedir: Enerji verimliliği çalışmalarına öncülük etmek amacıyla tüm kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek odaları 1 ay içinde kendi sorumluluklarında bulunan yerlerdeki mevcut akkor Flamanlı lambaları tasarruflu ampullerle değiştireceklerdir.
Bilindiği gibi, evlerimizdeki aydınlatma sistemleri enerji tasarrufunda büyük bir yere sahiptir. Evlerimizde iki tip aydınlatma lambası kullanmaktayız. Bunlar akkor flamanlı ve kompakt fluoresan ampuller. Eğer evimizde kompakt fluoresan ampuller kullanırsak aydınlatmada enerji tasarrufumuz %80 lere ulaşabilir. Örneğin ortalama büyüklükte bir oda 80 wattlık akor flamanlı ampulle aydınlanırken, aynı ortamı 20Wattlık kompakt fluoresan ampulle aydınlatmak mümkündür.
Kendimizden daha kötü durumda olanlara bakarak halimize şükretmek varken, bizden daha varlıklı ve daha lüks yaşayan insanlara bakıp tamahkârlık yapmak, kanaatsizlik yapmak ve onlara ulaşabilmek için haram-helâl demeden açgözlülükle çalışmak veya lüks ve israfa gitmek bir müslümanın hayat tarzına uymamaktadır.
Tarihe baktığımız zaman lüks ve israfa dalan toplulukların kendi sonlarını hazırladıklarını görmekteyiz.. Zira bir toplumda lüks içerisinde olanlar varsa, mutlaka orada zayıf ve mağdur insanlar da vardır. Refah ve lüks içerisinde olanlar rahat hayatlarına tutkundurlar.
Sonuçta ülkeye kaos hakim olur. Güçlü olanlarla güçsüzler arasında ki gerilme, karşılıklı düşmanlık, iş hayatında grev-lokavt gibi ekonomiyi sekteye uğratan unsurlar gündeme hâkim olur.
Bilmeliyiz ki israf çok büyük bir tehlikedir.





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024