Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Bahruz Shukurov, bağımlılığın artık bir irade zafiyeti değil, kronik bir beyin hastalığı olarak kabul edildiğini belirtti. Dr. Shukurov, bağımlılığın sadece bireyi değil, ailesini ve tüm toplumu maddi ve manevi olarak etkilediğini vurguladı.

Bağımlılık: Bir Beyin Hastalığıdır

Geçmişte "toksikomani" olarak adlandırılan ve irade zayıflığı olarak görülen bağımlılık anlayışının bilim tarafından aşıldığını belirten Dr. Shukurov, şu önemli noktalara dikkat çekti:

• Herkes Bağımlı Olabilir: Araştırmalar, bağımlılığın beyin temelli bir hastalık olduğunu ve belirli bir madde ile etkileşim hâlinde herkesin bağımlı olabileceğini göstermektedir.

• Temel Gereksinim Hâli: Bağımlı olunan madde (alkol, uyuşturucu vb.) veya davranış (kumar, oyun oynama gibi), zamanla kişinin beyni için hava ve su kadar temel bir güdü ve gereksinim haline dönüşür. Bu durum, beynin ödül, motivasyon ve karar verme ile ilgili alanlarında bozulmalara neden olur.

• Aile Hastalığı: Bağımlı kişi, yalnızca kendisini değil, diğer aile üyelerini de maddi ve manevi olarak etkiler. Ailenin tüm sorumluluğu üzerine alması ve bağımlılığın hastalık olarak kabul edilmeyip ertelenmesi, durumu karmaşıklaştırır.

Tedavi ve Kontrol Altına Alma Yöntemleri

Dr. Shukurov, bağımlılığı şeker hastalığı gibi kronik bir hastalık olarak ele aldı ve doğru tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabileceğini belirtti:

• Bütüncül Yaklaşım: Tedavi sürecinde başarı için;

  • Uyaran kontrolü,

  • Uygun ilaç tedavisi,

  • İlaç dışı biyolojik tedavi yöntemleri ve

  • Psikoterapi yöntemlerinin bir arada uygulanması gerekir.

• Kişiye Özel Tedavi: Tedavinin hem bağımlılığı hem de kişinin bireysel özelliklerini dikkate alarak düzenlenmesi şarttır.

• İş Birliği Başarı Getirir: Tedavi ekibi, hasta ve aile iş birliği içinde süreci götürdüklerinde en yüksek başarı elde edilir.

Dr. Shukurov, doğru tedavi ve destekle bağımlılığın kronik doğasına rağmen tamamen kontrol altına alınabileceği mesajını verdi.