Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi ve Türk Mutfağı Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Türk Mutfağı Haftası” kapsamında düzenlenen “Hayatımız Mutfak” isimli konferans Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Konuşmacı olarak Şef Vedat Başaran’ın yer aldığı konferansa başta Eskişehir Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay, Türk Mutfağı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Alev Dündar Arıkan ve birçok öğrenci katılım gösterdi.

Prof. Dr. Günay: “Türk mutfağını konuşurken geçmişimizden, bugünümüzden ve yarınlarımızdan konuşuyoruz”

Türk Mutfağı Haftası’nın kültürel mirasımızın korunması ve dünya ile paylaşılmasında önemli bir rol oynadığını vurgulayan Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay şunları aktardı: “Türk Mutfağı Haftası vesilesiyle Türk mutfağını konuşurken köklerimizden, geçmişimizden, bugünümüzden ve yarınlarımızdan konuşuyoruz. Bugün burada bizimle deneyimlerini ve bilgilerini paylaşmak üzere bulunan Şef Vedat Başaran’a ve buna vesile olan Türk Mutfağı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Alev Dündar’a teşekkürlerimi sunuyorum. Gençler benim sizden isteğim şefimizin bilgi birikimiyle burada bize anlatacaklarını sünger gibi emmeniz çünkü kendisi burada öğrenemeyeceğimiz bilgilere sahip bir nevi ayaklı ansiklopedi.” 

Dr. Öğr. Üyesi Dündar: “Gelecek nesillere aktarabilmek için mutfağımızı anlamalıyız”

Türk Mutfağı Haftasını kutlayarak konuşmasına başlayan Türk Mutfağı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr Üyesi Alev Dündar şunları söyledi: “21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası, 2022 yılından bu yana Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile kutlanıyor. Bu yılki ana tema sürdürülebilirlik. Türk mutfağında sürdürülebilirliği ve bu bağlamda sürdürülebilir sağlıklı mutfak üzerine düşündük. Kültürümüzün köklerimizin ve mutfağımızın en önemli temsilcilerinden Vedat Başaran’ı sizlerle buluşturmak istedik. Mutfağımızın sürdürülebilirliği ile yalnızca tariflerimizi, yöresel lezzetlerimizi kastetmiyoruz. Mutfağımızın, gelenek ve göreneklerimizle bütünleşen yöresel lezzetlerimizin tamamını gelecek nesillere aktarabilmek sürdürülebilirlik açısından büyük önem arz ediyor. Mutfağımızı gelecek nesillere aktarabilmek için öncelikle mutfağımızı tanımamız, anlamamız ve çocuklarımıza öğreterek yaşatmaya devam etmemiz gerekiyor.”

Şef Başaran: “Toplumun bize sunmuş olduğu belli damak kodları var”

Aşçılığın bir meslek değil yaşam tarzı olduğunu belirten Şef Vedat Başaran ise konferansta şunları aktardı: “Sizin yaşlarınızdayken Türk mutfağına yönelik çok fazla ilgi yoktu. Türk mutfağı sektör için esnaf lokantacılığından başka bir şey değildi, basitlik olarak görülüyordu. Evlerimizde pişen yemekleri severek yesek de restoranlarda Türk mutfağı henüz bir ‘protokol mutfağı’ haline gelmemişti. Öğrencilik zamanlarımda derslere ilişkin kitap gibi materyallere sahip değildik, alanımıza ilişkin kaynak eksikliğinden dolayı derslerimizi yalnızca teorik olarak işleyerek mezun olduk. Staj imkanlarımız staj yapabileceğimiz tesisler yoktu. Türkiye, 1985’ten sonra turizm sektöründe gelişen bir ülke haline geldi. O dönem yüzyılların birikimi ile oluşan Türk mutfağına ilişkin yalnızca 3 kitap vardı. Geldiğimiz noktada ise milyonlarca genç yalnızca kendi ülkemizde değil tüm dünyada bu sektörde başarı getiriyor. Ülkemizde maalesef aşçılık sektörü ve bu alanda akademi çok geç gelişim gösterdi, hala gelişmeye ve yapılanmaya devam ediyor. Yüzyıllardır bu topraklarda harmanladığımız kültürümüz ve mutfağımız bilinmeyi, geliştirilmeyi ve gelecek nesillere aktarılmayı hak ediyor.”

Konferansın ardından Şef Vedat Başaran’a Eskişehir Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.