Üç Aylar Toplumsal Sorumluluk Bilinciyle Değerlendirilmelidir
Prof. Dr. Reşat Öngören: "Üç Aylar Toplumsal Sorumluluk Bilinciyle Değerlendirilmelidir"
Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören, İslam dünyasında "Üç Aylar" olarak adlandırılan Recep, Şaban ve Ramazan aylarının manevi önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Öngören, bu dönemin yalnızca bireysel ibadetlerle değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve vicdani sorumlulukla idrak edilmesi gerektiğini vurguladı.
"Rahmet Atmosferi Mazlum Coğrafyaları Kapsamalı"
Üç ayların ilahi rahmetin yoğunlaştığı bir süreç olduğunu belirten Prof. Dr. Reşat Öngören, bu dönemde merhamet duygusunun toplumsal bir boyuta taşınması gerektiğini ifade etti. Öngören, "Bu rahmet atmosferi, yalnızca kişisel kurtuluş beklentisiyle değil, acı çeken coğrafyalar için hissedilen sorumlulukla da değerlendirilmelidir. Maddi imkânlar sınırlı olsa dahi, dualar mazlumların yanında olmak için güçlü bir araçtır." şeklinde konuştu.
Kandiller ve İç Muhasebe Çağrısı
Süreç içerisinde yer alan Regaib, Mirac, Berat ve Kadir gecelerinin manevi derinliğe dikkat çeken Öngören, bu özel gecelerin birer ritüel olmanın ötesinde ahlaki birer muhasebe çağrısı olduğunu dile getirdi. Mirac gecesinde namazın farz kılınmasını insanın manevi yükselişinin ve sorumluluğunun sembolü olarak niteleyen Öngören, Berat Kandili’nin ise tövbe ve ahlaki dönüşüm için önemli bir fırsat sunduğunu kaydetti.
Berat ve Kadir Gecesi'nin Önemi
Şaban ayının ortasında idrak edilen Berat Kandili'nin bağışlanma ve rızık ile olan ilişkisine değinen Prof. Dr. Öngören, bu gecenin insan davranışlarının kader üzerindeki etkisini düşünmek adına bir imkan sunduğunu belirtti. Ramazan ayının en kıymetli zamanı olan Kadir Gecesi hakkında ise Kur'an-ı Kerim'in indirildiği bu özel vaktin, insanlık için adalet ve barış dilekleriyle karşılanması gerektiğini vurguladı.
"Dualar Toplumsal Huzurun Vesilesidir"
Prof. Dr. Öngören, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Bu mübarek zamanlar, insanın kendisiyle birlikte dünyaya karşı da sorumluluğunu hatırladığı nadir eşiklerden biridir. Allah’ın rahmet ve mağfiret kapılarının açık olduğu bu dönemi değerlendirmek, hem bireysel hem de toplumsal huzur için büyük bir vesiledir."
Gönderen: haber



