Türkiye’de Aile Yapısı Hızla Değişiyor: Evlilik Dönüşüyor, Solo Yaşam Yükseliyor
Her üç evlilikten biri boşanmayla sonuçlanıyor!
Sosyolog Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gençlerin evlilik kararlarını daha geç yaşlarda almasına yönelik değerlendirmesi üzerinden, Türkiye'de ve küresel ölçekte evlilik kurumunda yaşanan köklü dönüşümü analiz etti.
Türkiye Verilerindeki Köklü Değişim
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, aile yapısındaki hızlı dönüşümü net bir şekilde gösteriyor:
-
Hane Halkı Büyüklüğü: 2008–2009 yıllarında ortalama hane halkı büyüklüğü 4 kişi iken, 2024'te bu sayı 3,11’e geriledi.
-
Solo Yaşamın Yükselişi: Tekil yaşamı temsil eden tek kişilik hane oranı, 2014’te yüzde 13,9 iken bugün yüzde 20’ye ulaştı. Bu, "solo yaşam" modelinin Türkiye'de de toplumsal bir gerçeklik haline geldiğini gösteriyor.
-
Çekirdek Aile: Klasik çekirdek aile yapısının oranı yüzde 45,7’den yüzde 38,6’ya düştü.
-
Tek Ebeveynli Aileler: Oran yüzde 7,6’dan yüzde 10,9’a yükseldi.
-
Evlenme ve Boşanma: Evlenme hızı binde 8,35’ten binde 6,65’e gerilerken, boşanma hızı binde 1,41’den binde 2,19’a çıktı.
-
Boşanma Oranı: Bugün yaklaşık her üç evlilikten biri boşanmayla sonuçlanmaktadır.
Küresel ve Sosyolojik Nedenler
Prof. Dr. Süleymanlı'ya göre, evlilikteki bu dönüşüm sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyolojik ve psikolojik dinamiklerle de şekilleniyor:
-
Kadınların Eğitimi: En belirleyici unsur, kadınların eğitim düzeyindeki artıştır. 1997'de yükseköğrenime devam eden kadın oranı %9,7 iken, bugün bu oran yüzde 49’a ulaşmıştır. Kadınların ekonomik ve sosyal bağımsızlıklarının güçlenmesi, evliliği zorunluluk olmaktan çıkarıp kişisel bir tercih alanına dönüştürmüştür.
-
Bireyselleşme ve Beklenti: Bireyselleşmenin artması, insanların hayat beklentilerinin yükselmesi ve insan ömrünün uzaması, evliliğe yüklenen anlamı kökten değiştiriyor.
-
Solo Yaşam: Küresel araştırmalar, yalnız yaşayanların büyük bir bölümünün aslında bir ilişki istediğini, ancak buna uygun bir birliktelik kuramadığını gösteriyor. Bu da solo yaşamın bilinçli bir tercihten çok, modern hayatın dayattığı yeni bir yaşam biçimi hâline geldiğini ifade ediyor.
Gençlerin Evliliğe Yaklaşımı
Gençlerin evliliğe daha geç yaşlarda yaklaşması, evlilik kurumunun daha seçici yaklaşılan ve psikolojik boyutu güçlenen bir kurum haline geldiğini gösteriyor:
-
Nitelikli Bağ Arayışı: Gençler aileden uzaklaşmıyor; aksine aileyi hâlâ "sevgi" ve "hayatın anlamı" ile ilişkilendiriyor. Evliliğe daha temkinli, bilinçli ve nitelikli bir bağ arayışıyla yaklaşıyorlar.
-
Eş Seçiminde Öncelikler: Gençler eş seçiminde en çok güven, saygı, sadakat, uyum ve manevi değerlere önem veriyor.
-
Uyum Arayışı: Eş seçiminde mutlak bir benzeşmeden çok, uzun vadeli uyum ve ilişkisel istikrar aranıyor. “Doğru kişi” algısı artık yalnızca duygusal çekim üzerinden değil, uzun vadeli uyum üzerinden kuruluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuyu gündeme taşıması, değişen şartlar içinde güçlü aile arayışına dair toplumsal hassasiyeti göstermektedir.
Gönderen: haber



