“Erişilebilir Kent” Söylemi ile Gerçekler Arasında Uçurum Var: Engelliler Hâlâ Şehirde Yalnız - Eskişehir Haber

Eskişehir Güncel

“Erişilebilir Kent” Söylemi ile Gerçekler Arasında Uçurum Var: Engelliler Hâlâ Şehirde Yalnız

“Erişilebilir Kent” Söylemi ile Gerçekler Arasında Uçurum Var: Engelliler Hâlâ Şehirde Yalnız
Yayınlama: 13 Mayıs 2025 Salı
A+
A-

Eskişehir Kent Konseyi Erişilebilir Kent Çalışma Grubu’nun Engelliler Haftası kapsamında yaptığı “Herkes için erişilebilir adil bir yaşam mümkün” açıklaması kamuoyuna umut vermeye çalıştı. Ancak kentin sokaklarında dolaşan herhangi bir engelli yurttaş için bu açıklama, hâlâ bir temenniden öteye geçemiyor.

10-18 Mayıs Engelliler Haftası kapsamında Ulus Anıtı önünde açıklama yapan Eskişehir Kent Konseyi Erişilebilir Kent Çalışma Grubu, “Erişilebilirlik bir lütuf değil, haktır” mesajı verdi. Grup, engellilerin yaşamın öznesi olduğuna dikkat çekerek, kamu kurumlarının bu konuda adım atmasını talep etti. Ancak açıklamanın hemen ardından kentteki mevcut manzaraya bakan pek çok yurttaş, bu çağrıların yıllardır tekrarlandığını ancak somut karşılık bulmadığını dile getiriyor.

Bozuk kaldırımlar, yetersiz rampalar, direkler ortasında kalan yollar… Şehirdeki fiziksel koşullar, başta tekerlekli sandalye kullanan bireyler ve görme engelliler olmak üzere pek çok engelli yurttaş için neredeyse “dışlayıcı” düzeyde engellerle dolu. Kaldırımların ortasına dikilen elektrik direkleri, gelişigüzel yerleştirilen reklam panoları, yanlış eğimle yapılan ya da hiç yapılmayan engelli rampaları ve en önemlisi de bakımsız, çukur dolu yollar, engelli bireyler için günlük yaşamı eziyete çeviriyor.

Yağmur sonrası sular altında kalan engelli yolları, bastonla yön bulmaya çalışan görme engellilerin önüne çıkan düzensiz yer döşemeleri ve çoğu zaman işgal altında olan kaldırımlar, açıklamalarda vurgulanan “eşit yaşam hakkı”nın kentte hâlâ idealin çok uzağında olduğunu gösteriyor.

Sürücülerin işgali, denetimsizlikle birleşince: Erişim engeli büyüyor Engelli geçiş alanlarına park eden araçlar, rampaların önünü kapatan motosikletler ya da kamu binalarındaki erişim eksiklikleri yalnızca fiziksel değil, zihinsel bir engelin de hâlâ aşılamadığını gösteriyor. Denetim mekanizmalarının yetersizliği ve cezasızlık kültürü, engelli yurttaşların kamusal yaşama erişimini daha da zorlaştırıyor.

Eleştiri sadece yönetime değil, topluma da: Farkındalık değil, değişim gerek Açıklamada altı çizilen “Acıma değil hak” vurgusu, esasen tüm toplumu hedef alıyor. Ancak her Engelliler Haftası’nda yapılan farkındalık açıklamaları artık kentte yaşayanlar için “rutin temenniler”e dönüşmüş durumda. Zira değişen bir şey olmadığı sürece farkındalık tek başına yeterli değil.

Söz değil uygulama zamanı Kent Konseyi'nin niyetini kimse sorgulamıyor, ancak engelli bireyler yıllardır aynı sorunlarla boğuşurken, bu açıklamaların bir karşılığı olması için artık konuşmaktan çok yapmak gerekiyor. Belediyeler, kamu kurumları ve özel sektör, erişilebilirliği “etiket” değil, “eylem” olarak benimsemeli. Engelli rampasını “varmış gibi” yaparak değil, kullanılabilir kılarak; kaldırımı estetik için değil, işlevsel hale getirerek düzenlemeli.

Çünkü Yunus Emre’nin şehrinde hâlâ sokakta yürümek bir mücadeleyse, bu sadece engellilerin değil, hepimizin ayıbıdır.



Gönderen: journal



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024