Ne Günlere Kaldık - Eskişehir Haber

Hüseyin DÜŞ

Hüseyin DÜŞ
Hüseyin DÜŞ

Ne Günlere Kaldık

Ne Günlere Kaldık
Yayınlama: 21 Ekim 2016 Cuma - 13.930
A+
A-

‘’Şimdi sen onları gördüğünde dış görüntüleri hoşuna gider. Söz söylerlerse, sözleri yaldızlı ve etkileyici oluşundan söylediklerini dinlemek istersin. Sanki onlar ruhsuz kalıplar, akılsız bedenler gibi duvara dayandırılmış kütüklere benzerler, korkaklık ve içlerindeki hainlikleri sebebiyle duydukları her haykırışı, sesi, gürültüyü kendilerine yönelik sanırlar. Onlar müslüman görünseler de, hem sana hem müminlere tam anlamıyla düşmandırlar. Onlardan sakın, Allah onların belalarını versin, doğru yoldan sapıklığa nasıl da döndürülüyorlar.’’ (Münafikun Suresi 4. Ayet)

Bu yazıma bir ayet meali ile başlıyorum. Günümüz dünyasında birçok kavram, vasıf ve değerler birbirine karışmış ve karıştırılmış durumda. Bunca kavram ve kafa karışıklığının kimlerin işine yaradığı ise bir soru işareti. Aslında birçoğumuz bu soruların cevapları hakkında birtakım fikirlere sahibiz. Ama bazımız bunları dillendirmekten korkarken bir kısmımızda bunları ifade etmenin hiçbir yarar sağlamayacağı görüşünde. Yakın gündemimizde yaşananlara bakınca insanın morali bozulmuyor değil hani.

Bir takım kişi ve grupların şöyle bir 5, 10 yada 15 sene geriye dönük söylemlerine dönüp baktığımızda neler ifade ettiklerini hangi ideallerden bahsettiklerine bakın ve birde şimdiki ifade ve söylemlerine bir bakın. Neler geride bırakılmış, hangi idealler uğruna yola çıktıkları halde şimdi çizdikleri rotanın yönü neresi? Söylemlere bakınca hani ‘’Mangalda Kül Bırakmaz’’ denen ifadelerle milletin gazını alıp, iş eyleme geçtiğinde ise 180 derecelik bir kıvırma hamlesiyle nasılda dönüşüverdiklerine şaşıyorum. Bu dönüşüm ve değişimi gören elbette sadece bizler değiliz. Hakikatleri gizlemek için şer odaklarca tasarlanmış ‘’At Gözlüğü’’ nü değil de Rabbinin feraset gözlüğünü takan erdemli insanlar olan bitenin farkına varmıyor değiller. Ancak bu anlayışa ulaşan kişiler sayıca az olmanın verdiği endişeyle bir türlü cesaretle haykırmaya, yanlışları düzeltmeye yeltenemiyorlar. Halbuki yalnız olmadıklarının bir farkına varabilseler çok şeyler değişecek çok…

Yüce Allah’ın (c.c) vaadini hatırlamak gerek… ‘’Ve Talut ordusuyla yola koyulduğunda dedi ki: “Allah sizi şimdi bir nehirle imtihan edecek, ondan içen benden değildir, ama onu tatmayan bendendir, ondan sadece bir avuç dolusu içen ise affedilmiş olacaktır.” İçlerinden pek azı hariç, hepsi ondan doya doya içtiler. Nihayet Talut ve kendisiyle beraber inananlar ırmağı geçince dediler ki: “Calut ve kuvvetlerine karşı koyacak bugün hiç gücümüz yok.” Ama kesin olarak Allah'a kavuşacaklarını bilenler: “Sayıca az nice topluluklar var ki; Allah'ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir. Zira Allah, güçlüklere karşı sabırlı olanlarla beraberdir” diye cevap verdiler.’’ (Bakara Suresi 249. Ayet)

Bu ayet akledenler ve düşünenler için çok şey ifade etmektedir aslında. Yüce Allah (c.c) dün nasıl ki Talut ve ordusunu imtihan etti ise bugünde günümüz insanını benzer bir sınavdan geçirmektedir. Bakalım söylemlerinde şuur, iman ve vazife aşkı terennümleri bulunan dünün mücahitleri iktidar sarhoşluğu ile mücahitliği bırakıp müteahhitliğe geçiverecekler mi? İmkanlara kavuştuklarında söylemler ile eylemler örtüşecek mi?

Evet aziz okurlarım, bu imtihanda maalesef birçok kardeşimiz sınıfta kaldı. İktidarda olmanın sarhoşluğuna kapılan büyük çoğunluk hazır ırmak akarken testiyi doldurmak lazım sözüne itibar ettiler. Bizzat vicdanlarının baskısına dayanamayıp itirafta bulunanları biliyoruz. Aman bu konuştuklarımız aramızda kalsın yalvarmalarına da şahit olduk. Oysa bilmiyorlar mıydı ki Rabbimizin gizli konuşmaları da akıldan geçenleri de bildiğini. En üstlerde bakanların bile ‘’başta bizler israfın önüne bir geçebilsek var ya ey millet!.. sizden vergi toplamamıza bile gerek kalmaz’’ demelerini sizde işitmediniz mi? En altlarda ise bir ilçenin meclis üyesinin de bizler iktidar nimetleriyle kendimizden geçtik. Ne oldu bize anlamıyorum diyerek bir gazeteci ağabeyimize içini döktüğünü bizzat biliyorum. ‘’Önceleri bir kuruş faize bulaşacağız, rüşvet yanımızdan geçecek diye ürperir, tövbe ederdik. Halbuki şimdi hediye adı altında nice gayrimeşru alışverişler içindeyiz ama umurumuzda bile değil. Birçok arkadaşımız parayı bulunca karılarını boşayıp manken gibi genç kızlarla evlendi. Bunu yapamayanın ise birkaç tane ikameti oldu artık.’’ Ne acıdır ki bu gidişatın farkına varan birçok insanımızda afyonlanmış, narkozlanmış halde bu yanlışların ortaya çıkmasını istememektedir. Galiba bu haltların bir ucuda kendilerine dokunmaktadır. Halbuki kötü ve yanlış işlerin düzeltilmesi ve bu uğurda mücadele edilmesinin ne kadar değerli bir ideal ve ne kadar kıymetli bir ülkü olduğunu bir zamanlar ifade edenlerdi bu kişiler. Acı hem de çok acı bir tablo bu ördüklerimiz. Neler hissetmiş ve ne duygular yaşamıştık bir zamanlar bu idealler uğruna. Nerede bir haksızlık, bir zulüm ve haksız kazanç varsa seslerimizi yükseltir ve gönüllerimizi birleştirirdik. Şimdilerde ise sesler ve yürekler tek bir paydada birleşiyor. Bunu gösterdi başımızdakiler. O payda; ‘’menfaat’’… Bunun peşinden ise ‘’ çıkar, makam, iktidar, şehvet ve faiz’’ geliyor elbette…

Oysa biz şu tabloyu özledik hem de çok özledik!..

‘’Rüşvet alanda verende melundur’’

‘’Faiz alanda verende cehennemliktir’’

Ama beklentilerimiz ve ümitlerimiz yerle yeksan oldu. Üst makamlardan bir hadsiz ne demişti hatırlayacaksınız, ‘’biz geldiğimiz zamandan sonra kredi miktarlarını şu adar arttırdık, her isteyene kredi verdirttik. Faiz kullanmayan esnafımız kalmadı çok şükür. Allah bereketini artırsın.’’ Hoppa bu ne şimdi yaa!.. Arkadaş ne oldu bize? Yüce Allah ne diye faizi bereketlendirecek? Kaba tabirle sorarlar ya hani ‘’ne içtiniz oğlum siz’’, ‘’neyin kafasını yaşıyorsunuz’’

Yüce Mevlam bizleri, ne koşulda hangi menfaatler uğruna olursa olsun bir milim bile yamulmayan salih, sabit ve sadıklarla beraber kılsın. Sayıca azda olsalar Talut ve yanındakiler gibi iktidar ve menfaat ırmağının üzerinde de olsalar rablerine verdikleri sözden dönmeyen, mücadelelerine sebat ile devam eden aziz kullarını tez zamanda zaferlere kavuştursun inşAllah…

Sağlıcakla kalın kıymetli okurlarım.





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024