Yüksek teknolojili yerli üretim - Eskişehir Haber

Eskişehir Ekonomi

Yüksek teknolojili yerli üretim

Yüksek teknolojili yerli üretim
Yayınlama: 1 Mayıs 2023 Pazartesi
A+
A-

Sanayi, üniversite ve kamu iş birliğinde 12 yeni platform daha kuruldu. Döngüsel ekonomi, akıllı şehirler, elektrikli araç ve batarya teknolojileri, nanoteknoloji, gıda arzı güvenliği, sürdürülebilir tarım teknolojileri, nöroteknoloji gibi araştırma programlarında faaliyetlerini sürdürecek “12 Yüksek Teknoloji Platformu”nun temsilcisi ortak protokol için imzaları attı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Yüksek teknoloji içeren ithal ürünler yerine uluslararası pazarda rekabet edebilecek yerli ürünlerin teknoloji platformları aracılığıyla geliştirilmesini sağlıyoruz.” dedi.

Bakan Varank, TÜBİTAK 1004 Yüksek Teknoloji Platformları Deneyim Paylaşım ve Tanıtım Töreni’ne katıldı. TÜBİTAK’ın Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki rekabet gücüne ciddi katkılar sağladığını kaydederek, şunları söyledi:

YÜKSEK TEKNOLOJİ: 1004 Programı ülkemizin yüksek teknoloji üretme kabiliyetlerini artıracak TÜBİTAK’ın etkin destek programlarından bir tanesi. 1004 programıyla kamu, sanayi ve akademiden paydaşları bir araya getirip aynı hedef doğrultusunda iş birliği yapmalarını teşvik ediyoruz.

YERLİ ÜRÜNLER: Yüksek teknoloji içeren ithal ürünler yerine uluslararası pazarda rekabet edebilecek yerli ürünlerin teknoloji platformları aracılığıyla geliştirilmesini sağlıyoruz. Böylelikle araştırma altyapılarımızın ihtisaslaşmasını ve birer mükemmeliyet merkezine dönüşmelerini istiyoruz.

SAYEM DESTEĞİ: Aynı doğrultuda yüksek teknolojide öncelikli ürün gruplarının yerlileştirilmesine katkı sağlayacak büyük çaplı iş birliği konsorsiyumlarını desteklediğimiz bir diğer destek programımız da Sanayi Yenilik Ağları Mekanizması (SAYEM)” desteği.

1.5 MİLYAR LİRA KAYNAK: Halihazırda, kamu, özel sektör ve üniversite Ar-Ge merkezlerini bir araya getirdiğimiz Yüksek Teknoloji ve Sanayi Yenilik Ağları platformlarına 1,5 milyar liraya yakın kaynak aktarıyoruz.

İŞ BİRLİĞİ: Birlikte geliştirme ve birlikte başarma yaklaşımıyla kamu, özel sektör ve üniversite Ar-Ge merkezlerinin bir araya gelmesi gerekiyor. Ülkemizin lokomotif sanayi kuruluşlarının, en yetkin akademik kurumlarının ve en seçkin araştırmacılarının iş birliği yapmalarını ve ihtisaslaşmalarını öngörüyoruz.

SANAYİ VE AKADEMİ: Ve bu uzmanlıkla geliştirdikleri ürün veya teknolojiyi özel sektöre transfer etmelerini istiyoruz. Burada kamu, sanayi ve akademi paydaşları bir araya geldiği için birbirinden bağımsız yürüyen aynı işlerin de önüne geçmiş oluyoruz. Kamu kaynakları en etkin şekilde kullanılıyor.

İNSAN KAYNAĞI: Program kapsamında geliştirilen ana ürünlerin, platformların yanında birtakım ara teknolojilerin üretilmesi de büyük önem arz ediyor. Geliştirilen yerli ve milli ürünlerin yanı sıra desteklenen araştırmacı ve bursiyerler sayesinde yüksek teknoloji alanlarında insan kaynağı kapasitesi de gelişiyor.

8 PLATFORM ÇATISI: TÜBİTAK 1004 Programı kapsamında bugüne kadar 2 çağrıya çıktık. 2018 yılındaki ilk çağrıda başvuru yapan toplam 19 platformdan 8 tanesinin desteklenmesine karar verildi. Bugün bu 8 platformun yönetici ve yürütücüleri, deneyimlerini aktarmak üzere aramızdalar... Desteklenen 8 platform çatısı altısında 14 Üniversite, 19 özel kuruluş, 2 kamu Ar-Ge Enstitüsü, 4 adet Ar-Ge ve Tasarım Merkezi olmak üzere 39 kuruluş yer alıyor.

984 ARAŞTIRMACIYA DESTEK: Bu platformlarda 984 araştırmacıyı ve 536 bursiyeri destekliyoruz. Peki bu 39 kuruluş ve yüzlerce araştırmacı hangi alanlar üzerine çalışıyorlar? Bunların içerisinde kanserde hedefe özgü ilaçlar da var, yüksek verimli silisyum tabanlı güneş hücresi üretimi de var. Nanomalzemeler, aviyonik ekranlar, hücresel tedavi ürünleri, klinik uygulamalar gibi geleceğin teknolojileri var.

111 BURSİYER: 2021 yılında açtığımız çağrıda da 12 platformun desteklenmesine karar verdik. Burada da yine üniversitelerden, özel sektörden, kamudan, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinden oluşan 71 kuruluş görev alıyor. Bin 279 araştırmacı ve 111 bursiyeri yine bu kapsamda destekliyoruz.

İMZALAR ATILDI: 12 platformumuz, döngüsel ekonomi, akıllı şehirler, elektrikli araç ve batarya teknolojileri, nanoteknoloji, gıda arzı güvenliği, sürdürülebilir tarım teknolojileri, nöroteknoloji gibi araştırma programlarında faaliyetlerini sürdürecek. Bu 12 platformun temsilcileriyle imza töreni yapacağız.  Ayrıca tören sonrası gerçekleşecek panellerde kuruluşlarımız araştırma programları süresince yaşadığı deneyimleri paylaşacak.

BAŞROL OYNAYACAKLAR: Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarının oluşturduğu bu platformlar Türkiye’nin ihtiyacı olan teknolojilerin karşılanmasında başrolü oynayacaklar. Türkiye Yüzyılında itici güç olacak yüksek teknoloji ürünlerinin geliştirilmesinde rol oynayan tüm paydaşları tebrik ediyorum. Değerli kurumumuz TÜBİTAK’a bu etkin destek programı vesilesiyle hassaten teşekkür ediyorum.

YAPAY ZEKA: Birlikte çalışma yaklaşımı ile geliştirdiğimiz ekosistemlerden biri de yapay zekâ. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ortaya koyduğumuz stratejiler ile küresel ölçekte değer üreten sürdürülebilir bir yapay zeka ekosistemini inşa ediyoruz. Dolayısıyla kamu, sanayi, akademi ve girişimciler arasındaki çok paydaşlı iş birliğini en üst seviyede gerçekleştirmemiz gerekiyor.

YAPAY ZEKA ENSTİTÜSÜ: Bu manada önce akademik araştırmalar ve endüstrinin ihtiyaçları arasında köprü görevi görecek olan TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsünü kurduk. Daha sonra ekosistemi daha ileriye taşımak için tüm paydaşları aynı anda harekete geçirecek yeni yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu tespit ettik.

DESTEK MODELİ: İşte bunun için yepyeni bir destek modeli olarak kurguladığımız Yapay Zekâ Ekosistem Çağrısını geçtiğimiz yıl başlattık. İlk defa uygulanan bu destek modeliyle, bilgiyi geliştiren, üreten ve ihtiyaç duyan taraflar bir araya geldi. Sanayiye yönelik açtığımız bu çağrı kapsamında “üretim, finans, iklim değişikliği, tarım ve gıda” alanlarını öncelikli alan olarak belirlemiştik.

18 MİLYON LİRA KAYNAK: Çağrımıza kısa zamanda yoğun ilgi oldu ve başvuru yapan 22 konsorsiyumdan 10’unu projesine yaklaşık 18 milyon lira kaynak sağladık. Yoğun ilgi gösterilen bu çağrımızın ikincisini Akıllı Eğitim Teknolojilerini de ekleyerek inşallah yarın açıyoruz. Tabi bu çağrımızı diğerlerinden ayıran en önemli özellik sahip olduğu destek modeli. Bu destek modelinde bir tarafta yapay zekâ çözümlerine ihtiyaç duyan bir kamu kurumu var; biz onu müşteri kurum olarak tanımladık.

YAPAY ZEKA EKOSİSTEM ÇAĞRISI: Diğer tarafta ise ihtiyaç duyulan çözümü geliştirecek teknoloji sağlayıcısı olarak tanımladığımız şirket ve üniversite gibi ortaklar var. İnşallah 30 Mayıs’ta kamuya yönelik olan yapay zekâ ekosistem çağrımıza çıkacağız. Bu destek modeliyle geliştireceğimiz projelerle kamu, akademi ve özel sektörün birlikte iş yapma kültürünü daha fazla benimsemelerini sağlayacağız. Kamunun ihtiyaç duyduğu çözümleri, üniversiteler ve şirketlerimiz aracılığıyla geliştirebileceğine hep birlikte şahit olacağız.

MÜJDE VERDİ: Yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek üretime ağırlık vermeye devam edeceğiz. Yüksek teknolojinin lokomotifi araştırmacı insan kaynağına yönelik önemli bir müjdeyi de buradan paylaşmak istiyorum. Halihazırda bir kurumda çalışmadan bizden burs alan doktora ve doktora sonrası araştırmacıların, isteğe bağlı yaptırdıkları emeklilik sigortalarının yüzde elli primlerini biz ödeyeceğiz. ARDEB, TEYDEB ve BİDEB aracılığıyla desteklediğimiz projelerde çalışan sürdüren bursiyerlerimize hayırlı uğurlu olsun.

'

Gönderen: alfa_turk



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024