Eskişehir Birlik Vakfı, düzenlediği Pazartesi Konuşmaları programında bu hafta Sakarya Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’i konuk etti. Adıgüzel konferansında “Türkiye’de Göçmen Algısı” konusunu ele aldı.

Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel tarafından verilen konferansta, göçmen düşmanlığının popüler bir söylem olduğu ve popüler söylemlerin benimsenmesinin kolay olduğu vurgulandı. Prof. Dr. Adıgüzel, konferansına “Göçmenin bilimsel tarifini yaparsak yaşamak üzere bir yerden bir yere gitmeyi anlatır. Zorunda olarak gittiyseniz sığınmacılığı ifade eder. Sığınmacılık çok geçici bir durumdur. Çünkü sığınmacılık sonrasında mülteci veya muhacir olursunuz. Ya da ülkenize geri dönersiniz. Bu yüzden Suriyeli sığınmacı demek çok doğru bir ifade değil. Göç kavramı ister sığınmacılık ister mültecilik olarak zor bir mesele. Sadece göç edenler açısından değil, göçü kabul edenler açısından da zor bir mesele. Göç etmek her açıdan zorluğu ifade ediyor. Göçmeni ve mülteciyi dışlamak, ötekileştirmek, ‘biz’ kalıbının içine sokmamak kolay olandır. Zor olan size sığınmış muhacirleri benimsemektir. Herkes kolay yolu tercih ediyor.” sözleri ile giriş yaptı.

Nasıl olsa gidecekler..

Adıgüzel programın ilerleyen dakikalarında “Herhalde 100 yıl önce şimdikinden daha iyi bir göç yönetimi vardı. Çünkü her gelene bir yer, bir yurt, bir köy gösteriliyordu. Hayvancılık yapılıyorsa hayvan veriliyordu. Tarımla uğraşıyorsa işleyeceği toprak veriliyordu. Bir iskân politikası vardı. Ama bizde böyle bir şey olmadı. Yıl 2011, Suriyeliler kitlesel olarak gelmeye başladı. Biz ‘nasıl olsa gidecekler’ diye kendi hallerine bıraktık. İstedikleri kente, istedikleri yere gittiler. 2020’den sonra ‘istedikleri yere gitmesinler’ kararı verip ‘herkesi kaydolduğu yere gönderelim’ demeye başladık. Herkes bir yerde kendi işini gücünü ayarladıktan sonra tekrar onları göndermeye çalışıyoruz. Kırsaldan gelen göçmenleri şehir merkezlerine dolduruyoruz. Suriyelilerin %99’u bugün kent merkezlerinde yaşıyor. Kentteki insanların farklı bir kültürden gelenlere tepki göstermesi biraz doğal. Ama bunu içselleştirmek, birlikte yaşayacağımızı kabul etmek de hayatın gerçeklerinden bir tanesi.” ifadelerine yer verdi. Konferansın ardından Eskişehir Birlik Vakfı Onursal Başkanı Mustafa Keleşoğlu tarafından, Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’e bir ebru çalışması hediye edildi.