Berat Kandiliniz Mübarek Olsun - Eskişehir Haber

Eskişehir Güncel

Berat Kandiliniz Mübarek Olsun

Berat Kandiliniz Mübarek Olsun
Yayınlama: 27 Mart 2021 Cumartesi
A+
A-

Kameri aylardan Şaban ayının on dördüncü gününü on beşinci gününe bağlayan gece Berat gecesidir. Berat sözü “berâet” kelimesinin kısaltılmış şeklidir. Borçtan, suç ve cezadan, hastalıktan kurtulmak demektir. Buna göre “Berat gecesi” günahlardan kurtuluş gecesi demektir.

Müslümanlar tarafından bu gecenin derin bir saygı ve heyecan ile kutlanmasının sebebi budur.

Bu geceye mağfiret gecesi de denmiştir. Çünkü bu gecede pek çok kimseyi Cenab-ı Hakk’ın affedeceği Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. Peygamberimiz bu geceyi ibadetle geçirmiştir. Berat gecesine mahsus bir namaz ve ibadet yoktur. Bu gece, Kur’an okunarak, dua ve istiğfar yapılarak, kaza ve nafile namazı kılınarak ve yoksullara yardım edilerek ihya edilir.

İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır. (En’âm, 6/82)

Rahmet, icabet, gufran ve takdir olarak isimlendirilen Berat gecesi, af, arınma ve kurtuluş gecesidir.

Hiç şüphesiz ki Beratın en derin anlamı af ve bağışlanmadır. Sevgili Peygamberimiz (sav) bu gecede Allah’a çokça ibadet edilmesini, gündüzünde ise oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve bu gece güneş batınca Allah Teâlâ’nın dünyaya rahmetiyle tecellî ederek fecre kadar: “Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Belâya dûçar olan yok mu, ona afiyet vereyim!..” buyurduğunu bizlere müjdelemiştir

Berat Kandili Mübarek Olsun

Ramazan ayının habercisi, af, mağfiret ve kurtuluş gecesi Berat Kandili ‘ni idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Berat Kandilinizi tebrik ediyor, bu gecenin ülkemize ve tüm İslâm âlemine hayır, bereket ve huzur getirmesini Cenâb-ı Hak’tan niyâz ediyoruz.

Berat nedir? Berat Kandili ne zaman kutlanır?

Kurtuluş, af ve arınma anlamlarına gelen Berat, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla; hata, suç ve yanlışlardan kaçınmayı, günahlardan arınmayı; affedilmenin yanında affedici olmayı da, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu da kazandırır.

Berat Gecesi; Kamerî ayların sekizincisi olan Şaban ’ın on dördüncü gününü on beşinci gününe bağlayan gecedir. Müslümanlarca mağfiret ve kurtuluş gecesi sayılır. Mü’minler bu gecede ibadet ve taâtla meşgul olarak bir yıllık ömürlerinin muhase­besini yaparak, mükemmel bir insan, olgun bir Müslüman vasfı kazanmak için gelecek günlerine ve hayat işlerine daha düzenli bir istikamet vermek imkânını bulurlar.

Berat Kandili önemi nedir?

Yeryüzündeki bütün Müslümanların iştiyakla bekledikleri mübarek gecelerden biridir Berat Gecesi. Bu gecede her kulun bir senelik ameli, harekâtı, tefrik ve tespit edilir. Ecellerin defteri, rızıkların taksimi de bu gecededir. Bu gece, rahmet-i İlâhiyenin ve gök kapılarının açıldığı mübarek gecelerden biridir.

Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir kutsî hadiste şöyle buyurmuştur:

“Şaban ayının on beşinci gününü oruçlu geçirin. Gecesinde ise ibadete kalkın. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teala keyfiyetini bilemediğimiz bir halde en yakın semaya tecelli ederek fecir doğuncaya kadar: ‘Bağışlanma dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Musibete uğrayan yok mu, ona afiyet vereyim…’ buyurur.” ( İbn Mâce, İkâmetü’s-Salavât, 191.)

Berat Kandili Duası – Berat Gecesi Duası

Hazret-i Aişe validemiz şöyle anlatıyor: “Günün birinde Hazret-i Peygamber (s.a.v.) yanıma geldi. Elbisesini çıkardı. Aradan zaman geçmeden tekrar giyindi. Bunun üzerine beni bir şüphe, kıskançlık sardı ve peşini takip ettim. Medine’nin kabristanı olan Baki’de (Cennetü’l-Baki) kendisine eriştim. Mü’minlere ve şehidlere istiğfar ve dua ediyordu. Kendi kendime: “Anam babam sana feda olsun, sen Rabbinin rızası uğrunda, ben ise dünya peşindeyim.” diyerek geri döndüm.

Soluk soluğa eve girdim. Arkamdan da Rasûlullah (s.a.v.) girdi. “Neden böyle hızlı nefes alıyorsun?” dedi. Ben de: “Anam babam uğruna feda olsun, yanıma gelip elbisenizi çıkardıktan sonra tekrar giydiniz. Beni bir kıskançlık tuttu. Nihayet sizi kabristanda dua ederken gördüm.” dedim.

Rasûl-i Ekrem şöyle buyurdu:

“Cibrîl geldi şöyle dedi: ‘Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Cenab-ı Hak bu gecede, Benî Kelb Kabilesi koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi Cehennemden azad eder. Fakat bu gece Allah; müşriklerin, kincilerin, akrabalarıyla münasebeti kesenlerin, hayat ve ihtişamlarına mağrur olanların, ana ve babalarına isyan edenlerin, içki düşkünlerinin yüzlerine bakmaz.”

Rasûl-i Ekrem; “Bu gece ibadet etmeme müsaade eder misin?” buyurdu. “Evet, sana anam babam feda olsun.” dedim. Peygamber (s.a.v.) namaza kalktı, secdeye kapanıp uzun müddet kaldı. Endişelendim, elimle yokladım. Elim ayağının altına dokununca kımıldadı, ben de sevindim. Secdede şöyle niyaz ettiğini işittim:

“Allah’ım! Azabından gufranına, gazabından rızana sığınırım. Senden yine sana iltica ediyorum, şanın yücedir. Sana yaptığım senayı, Senin kendine yaptığın senaya denk bulamıyorum. Sana lâyık bir surette hamd ve senadan âcizim.” dedi.

Sabah olunca bunları Rasûl-i Ekrem’e söyledim o da:

“Ya Aişe, bunları öğrendin mi?” dedi. “Evet, Ya Rasûlullah” dedim. Rasûl-i Ekrem: “Bunları hem öğren hem de başkalarına öğret; zira bunları bana Cibril öğretti ve secdede bunları okumamı talim etti.” buyurdu.

İşte bu duâ, Berat Gecesi duasıdır. Tasavvuf büyükleri de Peygamber EFendimiz(sav)’in sünneti olan bu duâyı taliplerine öğretmişler hatta her yatsı namazından sonra okunmasını âdet edinmişlerdir.

Berat Gecesinde olan olaylar

İbni Abbas’tan rivayet edildiğine göre, hikmetli işlerin birbirinden ayırt edilmesi şu şekilde cereyan etmektedir:

Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi ayrı ayrı melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik, fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve her şeyin o sene içindeki mukadderatı kaydedilir.

Rızıkla alakalı defterler Mikail (a.s.)’e, savaşlarla ilgili defterler Cebrail (a.s.)’e, ameller nüshası dünya semasında görevli melek olan İsrafil (a.s.)’e, ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail (a.s.)’e teslim edilir.

Fahreddin-i Râzî”nin açıklamasına göre bu defterlerin düzenlenmesi Berat Gecesinde başlar, Kadir Gecesinde tamamlanarak her defter sahibine teslim edilir.

Kur’an-ı Kerimin Levh-i Mahfuzdan indirilmesi

Berat Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir Gecesinde ise Peygamberimize ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.

Bu gecenin kutsiyyeti pek büyüktür. İki cihan güneşi sevgili Peygamberimiz bu geceyi içerisine alan ayı çok severlerdi ve ramazandan başka en çok oruç tuttukları ay da bu ay olmuştu. O mübarek ayda çok oruç tutmalarının hik­meti kendilerine sorulduğunda dediler ki:

“Ameller ve yapılan ibadetler bu ayda Allah (c.c.)’a sunulur, benim amelimin de ben oruçlu iken Allah’a sunulmasını isteğimdendir.”

Bu gecede her kulun bir senelik a’mâli harekât ve sekenati tefrik ve tespit edilir. Bu gece her kulun bir sene zarfında yapacağı işler tefrik edileceğinden bu gecede Allah (c.c.)’tan hayır talep etmek ve kendimize hayrın müyesser kılınmasını istemek lâzımdır. Bu gece mağfurlardan, merzûklardan ve sıhhat ve selâmete nail olmuşlardan olmak niyazında bulunmak gerekir.

Berat Gecesinin Özellikleri

Berat Gecesinin beş ayrı özelliği vardır.

  1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
  2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.
  3. İlâhî rahmetin bütün âlemi kuşatması.
  4. Allah’ın af ve bağışlamasının olması.
  5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.

Bir rivayette bildirildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.), Şaban’ın on üçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri verildi. On dördüncü gecesi niyaz etti, üçte ikisi verildi. On beşinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi.

Hulûs-i Kalb ile dua edelim

Osman Hulûsi Efendi Hazretleri şöyle buyurur:

“Bu mübarek geceler hürmetine gelin biz de günahlarımıza tevbe edelim. Kalbimizde ne gibi kötülük varsa onları çıkarıp atalım. Kimseye hased, kin beslemeyelim. Birbirimizi sevelim. Her birimiz nefislerimizin ıslahı, milletimizin felah ve saadeti, memleketimizin her türlü afetten mahfuz olması, bundan ümmet-i İslâmiye’nin sıhhat ve selâmeti için dua edelim. Temiz bir yürekle Allah (c.c.)’a yalvaralım, Cenab-ı Hakk’ın va’d-i Sübhanîsi vardır. “Benden isteyiniz ki vereyim.” buyurmuştur.

'

Gönderen: haberler



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024