Los Angeleslı özel dedektif John Constantine’in doğaüstü olaylardaki başarısı, kendisinin de boğazına kadar bunlara batmış olmasıyla yakından ilgilidir. Constantine kelimenin gerçek anlamıyla Cehennem’e gitmiş ve geri dönmüş bir insandır.
Constantine’in antitezi sayılabilecek olan polis memuru Angela Dodson ise eliyle tutup gözüyle görmediği hiç bir şeye inanmaz. Ama ikiz kızkardeşi esrarengiz bir intihara kurban gittiğinde Constantine ile gönülsüz bir işbirliği yapmak zorunda kalacaktır.
İkili cenennem yaratıkları, iblisler ve Los Angeles’ın altında kaynayan dehşey verici olayların arasında yollarını bulmak ve zorundadırlar. Yol boyunca ikisinin de birbirlerinden öğrenecekleri vardır.
Constantine, çizgi romanda Marvel’ın rakibi olan DC’nin olgun ve açık fikirlik okurlara yönelik çıkarttığı Vertigo serisinin bayrak gemilerinden birinin, Hellraiser’ın kahramanının beyazperdedeki izdüşümü. Neil Gaiman’ın Sandman’i ve Alan Moore’un Swamp-Thing’i ile benzer bir mitolojiyi paylaşıyor. Böyle uç şeylere yakıştığını kanıtlayan Keanu Reeves’i barındırması bir artısı elbette.
