50 yaşını devirmiş ve karısı tarafından da terk edilmiş olan Jean-Claude için hayattan beklenecek pek fazla şey kalmamıştır. Bir de icra memurluğu yaptığı düşünülürse.
Her gün birilerine icra ve tahliye kararları bildirmek zorunda kalan talihsiz adam haftasonlarını da babasının yanında ve onun dırdırlarını dinleyerek emekliler evinde geçirmektedir.
Bir gün pencereden bakarken gördüğü manzara tüm yaşamını değiştirecektir. Karşıdaki dans stüdyosunda ders almaya karar verir tango eşi François ile tanışır.