Türkiye toplumunu tecavüze teşvik eden beyinsizler…

Bir genç kız, bir kız çocuğu, bir kadın toplu bir şekilde tecavüze uğradıktan sonra yakılarak ölümü gerçekleştiriliyor. Bu vahşet durumların ataerkinin sonuçlarından bir tanesi olduğunu göremeyen ve de görmek istemeyen çoğunluk, bu vahşet durumun karşısında en fazla vicdan masturbasyonu yaparlar; ah derler, vah derler, yazıktı derler, ağlanır, sızlanırlar hatta ve hatta protesto etmek amacıyla eyleme bile katılabilirler.  Tabi bu vicdan, bu süreç en az bir saat, belki bir gün, belki bir hafta ya da bir ay sürer.

Tabi burada öfkeye ve de hüzne boğulan çoğunluğun tecavüzcü kişi ya da kişilere küfretmekten, beddua etmekten öteye gitmemekle beraber kendi zihinlerini işgal eden ne ataerkil zihinlerle ne de yaşadıkları o sistemle hesaplaşmayı toz zerreciği kadar kendi akıllarının ucuna bile getirmezler. Öyle ki rahata kavuştuktan sonra ise katledeceği hayatını söndüreceği bir sonraki kız ya da kadın için bütün toplum devletin çatısı altında hep birlikte çalışmaya başlar.

Bilinmelidir ki; bilinçli olsun yahut bilinçsiz olsun; bu gibi çalışmaların daha çok istikrarlı ve kolektif bir süreci izlenmektedir. Her caddenin, her sokağın köşe başlarında ağızdan ciddi kötü bir balgam gibi çıkmakta olan tecavüzün bir nevi teorileri ile olan küfürlerle beraber; “sen hazırlanmadın mı lan daha!”, “sen neden yapmadın lan daha!” diyen eril olan seslerle; erkeklerimizin daha da hala egemen oldukları ekonomik güçleriyle; köleci olacak, feodal ve de kapitalist olan diğer değer yargıların ciddi manada sahiplenmeleriyle; cinsel yönelmelerin yasaklanmasıyla;  dine ve de devlete olan koşulsuz bir şekilde hem itaat hem de bağımsızlıklarıyla beraber; bayanlarda olan vajinayı ayıp ve de namus sayılıp da penisin yüceltilmesine dair küçüklük ta büyüklüğe kadar biricik oğullarına verdikleri ilk ve tek ders “göster bakalım tatlım, göster bakalım amcana çükünü, göster bakalım teyzene çükünü” diyen babalarla; faşist olan düşüncelerin yaygınlığı sonucunda; kadınların bedenlerinin metalaştıran kapitalizmle birlikte; tecavüzleri teşvik eden ve de tetikleyici bir duruma getiren burjuva medyasıyla; zulümlere susan dillerle; bunların arasında en çok da ataerkiyle her saat, her dakika, her gün yeniden bir kadının tecavüzü, bir kadının adeta katliam zemini hazırlanmaktadır bu toplum içinde. Gerçekten de ataerkile karşı her zaman ciddi manada savaşım vermeyen her kişinin burada bir potansiyel tecavüzcü ve de katil konumundadır ki; onlar sonraki tecavüzlerin, ölümlerin ve de katliamların sorumlularından biridirler.

Bundan dolayıdır ki; erk’ini az da olsa yıkmaya çalışmamak, yıkmak için hiçbir şekilde hiçbir adım atmayan erkeğin kadın cinayetlerini lanetlemesi,  işlenen, işlenmekte olan ve de işlenecek olan bütün tecavüzlerde onların da sorumlu oldukları ve de karşı çıkmayan kişilerin, öldürdüklerinin cenazesine katılan bir katile benzerler.

Ataerkinin en ciddi, en vahşi ve de en kötü sonuçlarından biri olan tecavüz ve de katliam ancak ve ancak ataerkinin birazcık da olsa yıkımıyla çözümlenebilecektir.

Bizler erkekler olarak öncelikli ve de her şeyden önce kendi erk’lerimizi azıcık da olsa yıkmak için birazcık da olsa kollarımızı sıvamamız gerekir; kadınlarımızın ise çok daha fazla yazmalı, bilinçlenmeli, okumalı, direnmeli, savaşmalı ve de en önemlisi namusunu en iyi şekilde sahip çıkmalıdır.

Unutulmamalıdır ki toplum olarak hüzünden çok isyanlara ihtiyacımız vardır.

Türkiye toplumunu tecavüze teşvik eden burjuva kesimlerin yıkıldığı, kadınlarımıza kızlarımıza daha çok sahiplendiğimiz, cinayetlerin katliamların ve de tecavüzlerin son bulduğu bir toplum olması dileğiyle…

Esenlikler Dilerim.

“ Mehmet KIZILKAYA “