Farklılıklarımız Olsa Bile Yine de Doğal ve Otantik Olmalıyız - Eskişehir Haber

Farklılıklarımız Olsa Bile Yine de Doğal ve Otantik Olmalıyız

Farklılıklarımız Olsa Bile Yine de Doğal ve Otantik Olmalıyız
Yayınlama: 26 Mart 2015 Perşembe - 6.958
A+
A-

İçinde bulunduğumuz şu gün ve zamanlarda arkadaşlarımızla yakın çevremizdekilerle bir şeyler paylaşmak, dertleşmek ve de arkadaş edinmek o kadar zor geliyor ki insanlara.

Şöyle hepimizin de gördüğü bildiği ve de yaşadığı bir şey vardır ki o da şudur; küçüklüğümüzden bugüne değin paylaşmanın, paylaşımcılığın öneminin ne kadar çok olduğunu öğrenmedik mi? Sadece bana ait, sadece benim kelimesinin kendi felsefemizden, kendi kelime hazinemizden çıkarmamız gerektiği hiç mi öğretilmedi bizlere? Bencil olmamamız gerektiğini, bencilliği bir kenara bırakmamız gerektiğini bizlere öğretilse de yıllar geçmesine rağmen tekrardan bencilliğimiz artmadı mı? Hep beraber hareket etmek, yürümek varken ben tek başıma kendi kendime yeterim düşüncesi yerleşmedi mi hafızalarımızın en derinliklerine? Bizler insanoğlu olarak her zaman “benmerkezci” olmadık zaman içerisinde? Her zaman ilk olarak benim düşüncelerim, benim istediklerim, benim dediklerim diyerek öncelikli olarak kendimizi düşünmekten dolayı iyice yalnızlığa itilmedik mi?

Her zaman, her yerde, her konuda, her şeyde ilk olarak ben varım, ben üstünüm, her zaman benim üstün olmam gerekir, bütün herkes gibi olamam düşünceleriyle kendimizi her zaman bir adım önce görüp, kendimizi fazlaca önemseyip dostlarımızı, çevremizi, arkadaşlarımızı, sevdiklerimizi ve de diğer insanları diye her zaman ayırmadık mı? Sanki bizlerin o diğerlerin büyük bir farkı varmış gibi kendi hırslarımıza yenilmedik mi her zaman? Bizler hep yalnızlığa hapsolmadık mı? Çevremiz, sevdiklerimiz, dostlarımız tek tek hayatlarımızdan kaybolmadılar mı, sırf kendimizi düşündüğümüz için, adeta bencillik yaptığımız için?

Bizler insan olarak hep kendimizi başkalarından daha üstün hissediyoruz. Bütün her şeyde ben bilirim, ben haklıyım, ben daha iyi bilirim, ben daha zekiyim, her zaman benim dediğim olacak diyerek kendimizi diğer bütün insanlardan, çevremizden, arkadaşımızdan, dostumuzdan hep daha üstün gördük kendimizi. Öyle ki bu üstünlük egolarımızdan ötürüdür ki kendi ailelerimizle de anlaşmama noktasına gelmişiz. Annelerimiz babalarımız ağabeylerimiz ablalarımız bizlere bir şeyler söyledikleri zamanlarda bizler evlatlar olarak her zaman ve hemencecik orada savunmaya geçer kendimiz haklıymışız edasıyla onlara karşı koyarız. Kendi ailelerimizi küçümser bir toplum haline gelmişiz. Aile kavramlarına saygı kalmadı. Geçmişteki saygınlıklar ortadan kalkmış bir duruma geldik. Anneleri dinlemek, babaların sözlerini dinlemek, büyüklere saygı vermek denen güzellikler neredeyse kalmadı.

Bizler toplum olarak, insan olarak, kişi olarak aynı olduğumuzu unutur olduk ve bu yüzdendir ki kendi bildiğimiz farklılıklar içerisinde, kendi egolarımız içerisinde boğulur bir duruma geldik. Oysaki bizler egolarımızla değil de, içinde bulunduğumuz farklılıklarımızla bütünleşmeyi öğrenmemiz gerekirdi. Egolarımızdan dolayı farklılıklarımız bizleri birleştireceği yerde hepimizi birer birer birbirimizden uzaklaştırdı. Neden mi? Çünkü egolarımız, bencilliğimiz o farklılıkları hiçbir zaman kabul etmedi. Erkekler erkekleri, bayanlar bayanları desteklemeliydi sadece. Bir bayanın kalkıp da bir erkeği desteklemesi kabul edilemezdi, yoksa gururlarını koruyamazlar mı, kadınlıkları zedelenir kendilerini ezdirirler. Bizler toplum olarak hep birilerinden üstün olma peşine girdik, çünkü onlar da cinsiyet farkımız var deniliyordu. Kendi egolarımız, kendi benliklerimiz yüzünden insanların cinsiyetleri bile tartışma konularında yerini aldı.

Bizler erkekler, ya da kadınlar birbirimizden asla ama asla üstünlüklerimiz yoktur. Bizler çocukken bile hepimiz birdik. Kimseler kimselerden üstün değildi. Cinsiyetlerin bizleri ayırması bizleri daha zayıf bir biz meydana getirir. Lakin cinsiyetlerin bizleri birleştirmesi bizleri daha güçlü bir biz’i meydana getirmesini oluşturur. Bizler insanlar birbirimizden üstünlük değil de, aynı olduğumuzu kabullenmiş olsak eğer her şeyin daha kolay daha güzel olacağını görmez miyiz? Sonuç olarak hepimiz insanız. Farklılıklarımız olsa dahi hepimiz birer insanız. Kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur. Üstünlüğü olmamalıdır da.

Bizlerin farklılıkları sadece cinsiyetle kalmadı ki. Egolarla da kalmak bilmedi. Neymiş o bir Yahudi, o bir Müslüman, ya da bir Hristiyan. Tabi bunun yanında Kürt mü, Türk mü, Alevi mi, Çerkez yoksa Laz mı diye her zaman bu farklılıkları ortaya ve öne çıkarmaya çalıştık. Hepimizin özünde bir gerçeklik vardı o da birliktelik kavramı. Lakin bizler kendi kültürlerimize yavaştan ben, sen, o gibi kavramları yerleştirmeyi başardık. Şöyle ki sıradan bir başarı değil, bütün insanlığımızı ellerimizden alan bir bitirme projesinin başarısıdır.

Bizleri beraberlikten, birlik olmaktan çıkarıp ucu bucağı görünmeyen uçurumun kenarına çekmediler mi sırf biri Kürt biri Türk biri Alevi bir Şii biri Sünni diyerek. Sen farklısın o senin gibi olamaz o da senin gibi. Bizler toplum olarak, insan olarak gerçekten iyiysek eğer kötü olanı da iyi tarafa çekmeliydik her zaman. Tabi öyle ki o kötüdür deyip işin içinden sıyrılmak ne kadar da kolaydır dimi? Mademki bizler iyi insanları, mademki iyi fertleriz, mademki bencil değil, mademki egolarımız tavan yapmamış neden kötü olanları kabullenip de onları iyi olana, iyi yola doğru bir şekilde yönlendirmedik ki?  

Bizler kendi içinde bulunduğumuz yaşadığımız toplumları, farklılıklarımızı hep aşağıladık, ortak bir nokta da hareket etmeyi, ortak bir nokta da bulunmayı hiçbir zaman düşünmedik. Paylaşılması gerekenleri, paylaşmamız gerekenleri asla paylaşmayı kabul etmedik, her zaman kendimize ayırdık. İyi olanları paylaşımlarda bulunmadıktan sonra iyi olman, ya da iyi şeylerin olmasının hiçbir önemi yoktur ki.

Kendi bencilliğimiz, kendi egolarımız yüzünden bizleri bütün yapacak olan duygularımızı yok edip, aynı olduğumuzu, insan olduğumuzu kabullenmemizi imkansızlaştırdık mı acaba? Bizler insan olarak ben değil de biz olmak için bütün bedenimizle yüreğimizle aklımızla düşüncelerimizle var gücümüzle mücadele etmeliyiz.

Biz insanların ortak noktaları her zaman olmak zorunda olup, kendi benzerliklerimizi benimsememiz gerekir. Bizler bütün farklılıklarımızdan her zaman nasiplenmeyi bilmeliyiz. Bizler çevremizi, toplumumuzu, dostlarımızı, arkadaşlarımızı, farklılıklarımızı bir zarar olarak değil de, birer kazanç olarak görüp sevinmeliyiz.

Kendi yüreklerimiz o kadar büyük benliklerle dolmuş ki içine aldığı insan sayısı bir elin parmağını bile geçmiyor. Kendi özel hayatlarımız da bile çoğu zaman bencillik yapmıyor muyuz sadece benim dediklerim olsun demiyor muyuz? Ben ne dersem o dur demiyor muyuz? Bizler toplumsal olarak artık sevmiyor, sadece egoları tatmin etmek istiyoruz. İnsanlar da gerçek sevgi kalmamış sadece kendi benliklerini yüceltmek peşindedirler. Tabi her insanın sizlerde ki yerleri ayrıdır. Bir aile, bir eş, bir dost, bir kardeş, bir sevgili bunların hepsinin anlamı sizlerde farklı da olabilir. Lakin onlarla aynı bir bütün olamayacaksınız anlamına da gelmez, gelmemelidir de. 

Bizler insan olarak herhangi bir kimseyi başka kimselere benzetmeye kalkamayız. Kimse bizler gibi olmak zorunda değildir. Fakat bizler bütün herkesi farklılıklarıyla kabul etmemiz, kendi beyinlerimizde ki o egoyu bir köşeye atarak tüm herkese kucak açarak herkesi sahiplenmeyi öğrenmeliyiz.

Biz insanların dini, dili, mezhebi, ırkı, yaşı, cinsiyeti, fiziği farklı olabilir ve daha bir çok ama bir çok farklılıklarımız da ortaya çıkabilir ve olabilir fakat ne farklılıklar olursa olsun bu bizleri hiçbir insandan üstün kılmaz.

Bir insanın diğer bir insandan hiçbir üstünlüğü yoktur.

Bir insanın diğer bir insandan üstünlüğünün var olduğunu düşünenler bencilliklerinin ve de egolarının baş yapıtlarında olmaya mahkum kişilerdir. Böylelikle ne hiçbir insanla paylaşımda bulunabilirsiniz ne kimseye güvenebilirsiniz ne de kimseye inanabilirsiniz.

Sonuç olarak bu baş yapıtın içerisinde olan kişilerin yalnızlığın en derininde bir mahkum gibi kalmaya devam edeceklerdir. Öylece yok olup giderler.

Vesselam…

“Mehmet KIZILKAYA"

 

 

 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024