Kadim ve Kutsal Toprakların Coğrafyası - Ortadoğu -
Antik çağların derinliklerinden gelmekte olan dünyamızın, özellikle Ortadoğu bölgesinin enerji hatlarının enerji damarı olan ley hatlarının kesiştiği noktada bulunan,insanlığın ve insanoğlunun büyük bir doğuşuyla beraber bütün semavi dinlerin meydana geldiği ve şahitlik edildiği,binlerce medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan,geçmişin derinliklerinden gelerek tarih boyunca başta petrol olmak üzere zengin enerji kaynakları için en kötü en pis ve en kanlı savaşların meydana geldiği toprakların ve büyük toplumsal çatışmaların meydana geldiği,bununla birlikte bütün insanlık değerlerinin uzaklarında bırakılmış dünyanın arka odası, kadim ve en kutsal coğrafya olan Ortadoğu...
Bu kutsal ve kadim topraklarda yaşayan ulusların toplumların,barışa kardeşliğe yönelik hiçbir çözümlemelerin bulunmamasının nedeni,bütün din kitaplarında yer edinmekte olan (vad edilmiş topraklara) sahip olabilmek mi ,sahip olmak için midir yoksa egemen ve emperyalist güçlerin ağızlarını sulandıran o zengin enerji kaynaklarının (özellikle petrol) belirli bir süre sonrasında tükenip biteceğini bildiklerinden midir ,var olan bütün enerji kaynaklarını milyonlarca kat arttıran, yıkım güçlerinin yüksek teknolojik silahların geliştirilmesi için önemli olan ley hatlarının kesiştiği bu büyük kadim ve kutsal topraklara sahip olabilme isteği midir ? ...
Bu ley ana hatlarının üzerinde farklı dinlerin oluşumundan binlerce yüzbinlerce insanın gerektiğinde öldüğü,ellerinden gelinceye kadar o toprakları bırakmamak için mücadeleler yapıldığı,Mescid-i Aksa,Kabe ve Kudüs Tapınağı gibi kutsal yerlerin de böyle kadim ve kutsal toprakların,büyük ley hatların kesişimleri üzerinde kurulu olmasını çoğumuz tarafından bilinmemektedir.Bu topraklara sahip olanlar,bu toprakların üzerinde yaşayanların,sadece dünya kaynaklarına değil,göksel olan kaynaklara da sahip oluyorlar ve olacaklardır.
Bundan dolayıdır ki bütün canlıların o taraftan yayılmakta olan hayatiyat akışıyla kendilerinin enerji sistemleriyle hatlarının açması,temizlenmesi ve beslenilmesi imkanlarını da ellerinden alınmış olacaktır.
Yüzyıllardan beri antik çağdan beridiri bu amaçlarla kadim ve kutsal Ortadoğu topraklarında sürüdülmekte olan ekonomik, ulusal,siyasi,dini ve etnik sorunlarının faturalarını milyonlarca insan'ın canlarıyla ödemeleri ve ödemeye de devam etmeleri büyük bir gerçektir.
Kadim ve kutsal Ortadoğu topraklarına geleceği söylenilmiş ve her defasında söylenen demokrasi ile birlikte beklenmekte olan değişim rüzgarlarının her seferinde boşa çıkması ve sorunlarının daha fazla devam etmesi de bu kutsal ve kadim toprakların uzun ve daha çok uzun bir süre barışla tanışamayacağının gerçek bir göstergesidir.
Ayrıca bu kutsal ve kadim topraklarda istikrarsızlıkların devam etmesiyle bölgenin silah kaçakçıları,terör örgütleri,emperyalist güçleri,uyuşturucu tacirleri tarafından kullanılmasına,kendi halklarının susuzlukla, cahillikle,açlıkla ve hastalıklarla mücadeleler yapılırken,sahip oldukları zenginliklerin ise batılı emperyalist güçlerin şirketlerince adil olmayan şartlarda çıkartılmakla birlikte diğer devletlere satılmasına da ses çıkaramayacaklardır.
Kutsal ve kadim kutsal toprakların beyin gücü olan Ortadoğu'nun hakim manzarası durumuna gelen bu savaşların ve bölgesel aktörlerin arasındaki bu çatışmaların yakın sürede sona erdirildiğini görebilecek miyiz ?
Kadim ve kutsal toprakların üzerinde olan ümit kuşlarının bilinmeyen bir gelecekten tekrar kanatlarını çırpmaları için dualar mı edeceğiz ?
"Mehmet KIZILKAYA" Mardin
Bir Yorum Yazın