Kibir, İnsanı Şeytana Bağlayan Düğümdür... - Eskişehir Haber

Kibir, İnsanı Şeytana Bağlayan Düğümdür...

Kibir, İnsanı Şeytana Bağlayan Düğümdür...
Yayınlama: 11 Temmuz 2016 Pazartesi - 9.067
A+
A-

Kibir Yüce Mevla’yı unutmanın en büyük alametlerinden biridir.

 

İnsanoğlunun doğuşuyla beraber ona verilen bir çok davranış ruhuyla, aklıyla, kalbi ve de nefsiyle birleşme noktasıdır. İnsanın nefsi onun bütün kişiliğini, karakterini ortaya en net şekilde ortaya koymaktadır. Yaşamını sürdürdüğü çevreden, aldığı eğitimden, toplumsal şartların arasında inandığı inanışları gibi bir sürü etken sonucunda insanın bir kişiliği meydana gelmektedir. Bununla beraber o insanda nefsin de boyutu çıkmaktadır. İnsanoğluna yön veren de aldığı eğitimin zihnine yerleşmesidir. Böylelikle hareket, davranış biçimleri ve değer yargıları böylece şekil almaktadır.

 

Kibir, Cenabı Allah tarafından hoş karşılanmayan hislerden bir tanesidir. İnsanoğlu kendi kusurlarını ve kendi yetersizlik hislerini sürekli olarak bastırmak için ortaya konulan bir övünme ve de güvenme hissidir. Kibirlenmenin sonucunda insanoğlu kendisinin de içerisinde bulunduğu toplumda her daim baskın olma, kendince üstünlük taslaması gibi davranış zincirleri ortaya çıkarmaktadır. Kendisinde var olan eksiklik ve acizliği örtmek için kendisi böbürlenerek ve de her daim her yerde kibirlenerek kendisini tamamlamaya çalışmakta olup, sürekli olarak baskın biri olma çabasını gösterir. Öyle insanlar bu eksiklik duygusuyla kendisine her daim yardımcı ve koruyucu bir görevde üstlenecek güçlü ve de kuvvetli birini, güç, kuvvet ve güven verecek olan bir kaynağı, onu rahatlatacak bir yer ya da bir kişi arar ki bu da bir “ilah” arayışının göstergesidir.

 

Kibir, kendisini her daim başkasından üstün görmek yada üstün göstermektir. Kendi kusurlarını hiçbir zaman görmeyen, ibadet ettiği için sadece kendisini ve de yaptıklarını beğenen, kendisini her daim başkalarından en üstün görendir. Hiç kimselerin bulunmadığı bir yerde insan ciddi manada bir ucba kapılabilmektedir. Lakin kibirli oylamaz. Çünkü insanoğlu, kimselerin olmadığı bir yerde kendi işini ve de kendisini beğenebilir. Lakin kimseler olmadığından ötürü, kendisini büyük gösteremez, kibirlenip duramaz. Kendisini beğenen insanoğlu, başkalarından her daim üstün gören kişilerdir. Kendisini üstün gören insan kibirli insandır. Kibir onun bedenini, ruhunu ve de yüreğini de sarmıştır. Üstün görme yani kibir, insanlığı cehennem yoluna koyacak ateşli bir yolun bağlantısıdır.

 

Ruhun yönelmek ve sığınmak istediği ilah her şeye gücü yeten, her şeyi duyabilen, işiten, gören, bilen, hiçbir nesnenin kendisine denk olmayacağıdır.  Varlığı hiçbir varlıkla denk gelmeyeceğini, varlığı hiçbir varlıkla eş değer olmayan, bütün varlıkların kendisine ihtiyaç duyduğu her şeyi yaratan bir ilah olması gerekir ki, insanoğlunun ilah ihtiyacını en iyi şekilde verebilsin. Nefsini ve başka şeyleri yüceltme ve kibirli olma tamamen Cenabı Allah’ı unutmanın en büyük alametlerindendir. Kendilerindeki eksiklikleri, huzursuzlukları ve sıkıntıları başkalarını küçük görerek, başkalarını zan altında bırakarak, aşağılayarak, küçük düşürerek yahut kendilerini yücelterek bunu telafi etmeye çalışan insanların Yüce Mevla’nın ayetlerine karşı geldiği gibi, Yüce Allah’ı da unuttuklarının göstergesidir. Bir ilahta toplanılması gereken güvenme, sığınma ve teslim olmanın yerine kendisinin nefsini her daim yücelterek kibirlenmeyle nefsin kendi heveslerine güvenme ve dayanma kendisini putlaştırmak'tan başka bir şey değildir. Öyle ya putlaştırma da bir felaketin sebebi ve getirisidir.

 

Kibir, Yüce Allah’ ı (c.c) unutmanın en büyük alametidir. Kibir, insanoğlunu cehennem yoluna bağlantısını yapan otobandır. Gidişi güzel görünür, sakindir lakin sonucu cehennem ateşinin içidir. Kibir, bütün kötülüklerin ebeveynidir. Bütün kötülüklerin lideridir. Kibir, şeytanla olmaktır. Kibir, şeytanın sıfatlarındandır. Kibir, şeytanın cennetten atılıp, lanetlenme sebebidir. Güçlü insan her daim mütevazi, aciz insan kibirlidir. Kibir, Yüce Yaradan tarafından lanetlenmektir. Kibir ile küfür arasında neredeyse hiçbir çizgi yoktur. Küfrün bir alt versiyonu kibirdir. Kibir, insanlığı şeytanla birleştiren bağlantılı yoludur. Aciz insanlar, Allah’ı hiçbir zaman anlamayanlar, ayetlerini inkar edenler, Allah’ı unutanlar kendi eksikliklerini tamamlamak için sürekli olarak kibirli olur dururlar. Böbürlenerek şeytana taparlar. Unutulmamalıdır ki; faziletli olanların asla ama asla böbürlenmeye ihtiyaçları yoktur. Cenabı Allah’a şükürler vardır. Bütün kötülüklerin anası şeytanın da cennetten atılma sebebi olan kibirdir. Kibir, cehennem ateşinden bir gömlek parçasıdır. Kibirli olan insanlar dengesiz, imanı eksik ve akılsız kimselerdir.  O kimseler ki, şeytanın ayağından tutanlardır. Kibir, şeytanın Allah’a karşı gelip cennetten kovulduğu şeydir. Kibir, şirkin ve ortak koşmanın tam da kendisidir. Kibir taşıyan kalpte, iman bulunmaz. İmanı olmayanın inancı yoktur. İnancı olmayanın yeri cehennem ateşidir. Kibir taşıyan beyinde, akıl bulunmaz. Nefsi ortadan almalı, kendimizden iğrenmeliyiz. Kendisinden, kendi yaptığı pis şeylerden, kibirlenmekten tiksinmeyen insanları şeytanın vesveselerinden bir an olsun kurtulamazlar.

 

Son Peygamber olarak yeryüzüne gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) için gönderilen kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim de, kibirle ilgili şöyle söylüyor:

 

Kahrolası o insanoğlu, ne kadar da nankördür! Yüce Allah onu hangi şeyden yarattı? Bir meniden (nutfeden). Onu yarattı, sonra ona biçim verdi. Sonrada ona yolunu en iyi şekilde kolaylaştırdı. Sonrasında onu öldürdü de kabre gömdürdü. Ve sonrasında dilediği vakitte tekrardan diriltecektir. (Abese 17-22)

 

Ey İnsanoğlu!

 

İşte bu ayeti kerimede, insanoğlunun yaratılışının öncesine ve de sonrasına varacağı yerin sonuna ve ortasına işaret ediyor. Sizlerin de bunu çok dikkatli izlemeli ki ayetin de manasını anlamış olsun.

 

İnsanoğlunun öncesine gelindiğinde, insan anılacak bir şey değildir. İnsanoğlu yokluğun içerisinde nice asırlar yüzdü. Hatta öyle ki onun yokluğunun öncesi bile yoktur. Öyle ya, yokluktan ve mahvolmaktan daha hasis bir şey var mıdır? İnsanoğlu da böyleydi. Sonrasında Yüce Mevla onu şeylerin en çok olan topraktan yarattı. Sonrada şeylerin en pisinden (meniden) meydana getirdi; zira Yüce Yaradan Allah (c.c) insanı topraktan, bir parça meniden, azıcık kan pıhtısından, bir de azıcık çiğ etten yarattı. Sonrasında bir yığın kemik yaptı. Ve sonrasında yaptığı kemiğe bir et giydirdi. Bütün insanoğlunun varlığının ilk başlangıcı anılacak bir şey olacağı andan itibaren budur işte.  Bundan sebepledir ki insanoğlu yaratılışının ilk başlangıcında kamil olarak yaratılmadı. Yüce Allah onu hareketsiz bir şekilde ölü olarak yarattı. Hiçbir şekilde duymaz, görmez, hissetmez, kıpırdamaz, konuşmaz, çalışmaz, idrak etmez ve de bilmezdi. Bu sebeple insanoğlu hayatına öncelikli olarak ölümüyle hayata başladı. Kuvvet ve gücünden önce zafiyetiyle, ilim ve irfanından önce sağırlı ve duymazlığı ile, konuşmasından önce lal ve dilsizliğiyle, hidayetinden önce dalaletiyle, mal mülk ve zenginliğinden önce fakirliğiyle, kudret sahibi oluşundan önce acizliğiyle başladı.  İşte saydığımız bütün şeyler Cenabı Allah’ın şu ayetlerinin mealinin içerisinde yer almaktadır:

 

Onu yaratan şeyden yarattı? Onu yarattı en güzel şekilde biçim verdi. (Abese 17-18)

 

“Yeryüzünde varlığı olan insanlar haksız bir şekilde büyüklük taslayanlar, kibirlenen ve de böbürlenerek zulüm yapanları, ayetlerimizi anlamaktan her daim uzaklaştıracağım. Onlar ki, gördükleri ayetlere bile iman etmezler. Doğru yolu gösterseler de o yolu asla tutmaz, o yola girmezler. Eğer ki, sapıklık yoluna görürlerse o yoldan devam eder, o yolu tutar bırakmazlar. Her daim öyle yaparlar. Çünkü o kişiler Allah’ın ayetlerini her daim yalanlamayı kendilerine adet edinmiş kimselerdir. Ve onlardan gafil olagelmişlerdir.”

 

Kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’de belirtildiği gibi, kendi gerçeğini görmeniz için Yüce Allah’ın kitabına, bütün ayetlerine ve de kendisini iman etmeniz gerekir. Cenabı Allah’ı unutan, unutturan, unutmaya sebep olan, cehennem yoluna gitmeye sebep olan, cennet bahçelerinden uzaklara gitmeye sebep olan, fakir kimsesiz ve de muhtaçlara zulüm yapanların tamamı şeytan yolundan giden kibirli kimselerdir. Unutmayınız ki; Kibir, şeytanın ilk işlediği günahlardandır. O günah yüzünden Yüce Allah’ın lanetine uğramış, cehennemlikten sayılmış, cennetten kovulmuştur.

 

Şeytanın yolundan gitmeyen ve kibirli insanlardan olmayanlar dileğiyle...

 

Vesselam!

 

 

Sosyal Bağlantılar:

 

Facebook:   https://www.facebook.com/YazarMehmetKizilkaya/

 

İnstagram: https://www.instagram.com/mehmetkizilkaya_/

 

 

“Mehmet Kızılkaya”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024