Değerli Okuyucularım ;

Hepiniz bazı şeylerden habersiz, bilmiyor ve görmüyorsunuz…

KONUMUZ ; AMONYAK (NH3)

Oysaki (Bizim tabirimizle) bir ATOM BOMBASI etkisi yaratacak kadar kuvvetli, zehirli ve yayıldığı alanda bir tek canlıyı bile sağ bırakmayacak, toplu ölümlere sebebiyet verecek, büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu ve özellikle tehlike altında kalacak olan o bölgeleri ve buralarda yaşayan vatandaşlarımızı İVEDİ olarak uyarıyor, o bölgeleri aşağıya sıralıyorum…

İşte gerçekler ve risk altında olan o İLLER ve İLÇELER…

Yol boyu tehlike çemberi içerisinde olan o il ve ilçeleri sıralayarak gidelim…

KÜTAHYA-İNÖNÜ- ESKİŞEHİR-BOZÜYÜK-BİLECİK-VEZİRHAN-OSMANELİ-PAMUKOVA-GEYVE-SAKARYA-SAPANCA-KARTEPE-KOCAELİ-KÖRFEZ…

Şimdi bu saydığımız bölgeler içerisinde çok yakın temas içerisinde olup, bir şehri veya bir ilçeyi birebir etkileyecek veya yok edecek kadar birinci öncelikli yerlerde var, ve kısmi olarak ikinci derece etkileyebileceği yerlerde var..ALLAH KORUSUN oluşabilecek bir kaza ve sızıntı anında, O an’ki rüzgarın etkisi zarar verebileceği o bölgeleri belirler..Bu güzergahlar boyunca arada kalan küçük KASABA ve KÖYLERİ’DE bu hesaba hiç dahil etmiyoruz..

Şimdi mesele şu ;

AMONYAK ve tehlikeleri konusunda şüphesiz hepimiz az çok bir bilgiye sahibiz. Ölümcül etkisi ve çevrede yol açacağı büyük hasarlar, %100 ölümle sonuçlanabilecek tehlikeleri hakkında da bir bilgiye sahibiz..

Ama üzerinde durmak istediğim konu, bu tehlikeli gaz’ın taşınmasında öncülük yapan firmalar ve aldıkları önlemler konusunda bir bilgi vermek istiyorum..

Sırf şahsi kazanç elde etmek için yıllardır KÜTAHYA ve KÖRFEZ arasında, bu uzun km’ler boyunca, kara taşımacılığı yapılarak AMONYAK taşınmaktadır..Allah korusun bir dikkatsizlik sonucu oluşabilecek bir KAZA sonucunda bir tankerden sızabilecek GAZ sızıntısı o yakın bölgedeki o il veya ilçeyi, köyü veya kasabayı tuzla buz eder ve bir toplu katliama sebep olup, tek bir canlı dahi bırakmaz..

Şahit olduğum,  tankerlerle bu kara taşımacılığını yapan şirketlerdeki çalışma sistemini şöyle kısaca özetlemek istiyorum..

Bir İL veya İLÇE’NİN kaderi, hiç bir şeyden haberi olmayan masum insanların hayatı bir şoförün dikkatine terk edilmiştir..Bazılarında yeterli belgeler dahi yok ve yaşlı, genelde emekli ŞOFÖR tercih edilmiştir.Oysaki dikkatsizlik belirli yaşlarda daha fazladır.(Ucuz işçilik)

2…Fazla Sefer yapan şoförlere, fazla para almaları yönünde bir teminat verilmiş..Yaklaşık 600 km yol..24 saatte bir sefer yapılması gerekirken, 24 saatte fazla sefer yapayım, fazla para kazanayım düşüncesi ile ŞOFÖR arkadaşlar uykusuz 7/24 yol giderek hem insan hayatını ve hem kendi hayatlarını tehlikeye attıkları aşikardır..

3…Mazot primi maskarası ŞOFÖR’LERE sunulmuş olup,44 ton’luk SUSUZ AMONYAK Yüklü araçları rampalarda MAZOT gitmesin diye 100-120 km hızla aşağıya doğru salarak, sadece primini düşünen ŞOFÖR arkadaş, sanki AMONYAK değilde TUZ taşıyormuş gibi rahat bir şekilde yoluna devam edebilmektedir..

4…Bu güzergah boyunca, Trafik Denetimleri yetersiz ve belirgin bir kontrolleri yok.. Onca insan tehlike altında değilmiş gibi normal bir seyir yapılmasına izin verilmektedir..

5…Bazı Araçlardaki TAKOĞRAF işveren tarafından kısıtlanmış, hız sınırı 15 km aşağıya çekilmiştir. Yani 40’lık TAKOĞRAF kullanması gerekirken, 25’lik TAKOĞRAF kullanılmaktadır..

ÖZET OLARAK ; Bu maddeler halinde saydıklarım benim bildiğim ve şahit olduğum, araştırmalarım sonucunda elde ettiğim bilgilerdir. Belkide bilemediğim ve eksik olan bir sürü belge ve bilgide olabilir..

Yani İNSAN HAYATI 3-5 Şoför’e ve bir PATRON’UN rantı’na teslim edilmiştir..

Bir çok ülkede bu denli tehlikeli bir gaz DENİZ YOLU ile taşınır ama bizde maalesef KARA YOLU ile ve yetersiz bir bilgi birikimle taşınmakta ve maalesef aslında ölüm saçması muhtemel bir durumdur..

Bunu bu şekilde KAMUOYUNA duyurmak benim asli ve bir VATANDAŞLIK görevimdir..

Temennim bu haberden sonra bu bölgelerde yaşayan insanların tedbir alma konusunda bilgi sahibi olmaları, ayrıca yetkili olan birim ve kişilerin derhal bir önlem almaları konusunda bu olaylar konusunda hassas davranıp, eksikler konusunda müdahale etmesini istiyoruz..AKSİNE olası-olabilecek bir kaza ve toplu ölümler karşısında hiç kimse bir kılıf ve bir mazeret ardına saklanmasın..

Bu bölgelerdeki yaşayan vatandaşlar ciddi bir tehlike altında olduklarını öğrensinler..Bu gaz onları bir gece uykusunda veya bir gündüz telaşı-bağrışma-kaçış anı esnasında bir pozisyonda, kaçışı bile olmayan bir tehlike çemberi içinde’de kendilerini bulabilirler..

Saygı ve sevgilerimle

Mehti SARAÇ