2008'de AYM’ye başvurarak belediyelerin öğrencilere burs vermesine imkan tanıyan yasayı iptal ettirerek öğrencilerin burslarını engelleyen CHP, Ak Parti döneminde sayısı neredeyse 4 katına çıkarılan öğrenci yurtları üzerinden algı yürütüyor

Öğrencilere yönelik siyasi söylem ve eylemlerinde tutarsızlık yaşayan CHP, 2008 yılında Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurarak belediyelerin öğrencilere burs vermesine imkan tanıyan yasayı iptal ettirmişti. Aynı CHP'nin bugün lokal anlamda yaşanan yurt sorunu üzerinden öğrencileri hükümetle karşı karşıya getirmeye çalışıyor olması manidar bulundu. Sözde krizler üreterek toplumsal algı çalışması yapan CHP'nin tutumu bir kez daha dikkatlerden kaçmadı.

CHP'DEN ÖĞRENCİ BURSUNA ENGEL! 

2008 yılında AYM’ye başvuran CHP, belediyelerin öğrencilere burs vermesine imkan tanıyan yasayı iptal etmişti. Öğrencileri mağdur bırakan teklif CHP'den gelmiş, binlerce öğrenci zor durumda kalmıştı.

Belediyeler tarafından yükseköğrenim gören öğrencilere verilen burslar, CHP'nin 21 Kasım 2008'de Anayasa Mahkemesi'ne açtığı dava sonucu iptal edilmişti. Mahkeme, 5102 sayılı "Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanunun", kamu kurum ve kuruluşlarının yükseköğrenim öğrencilerine doğrudan burs ve kredi vermelerini engelleyen hükmündeki "belediyeler hariç" ibaresini oy birliğiyle iptal etmişti. Türkiye genelinde belediyelerden burs alan 350 bin öğrencinin bursu kesilmişti.

Kamuoyunun önde yaşanan tüm bu gerçeklere rağmen CHP'nin seçim döneminde öğrencilere yardım vaatlerinde bulunması komik bulunmuştu.

 İmamoğlu CHP'nin iptal ettirdiği bursu öğrencilere vaat etti

CHP'DEN ALGI ÇALIŞMASI

Üniversitelerde yüz yüze eğitim başlaması ile gündeme gelen kısmi yurt sorununu bir toplumsal algı çalışması haline getiren CHP, 25 Milletvekili ile birlikte TBMM Başkanlığı’na araştırma komisyonu kurulması için teklif sundu. Aynı zamanda devlet yurtlarını karalayarak siyasi pirim elde etmeye çalışan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un algı oyunu da Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu'nun paylaşımlarıyla bozuldu.

Sayın Özkoç, bu eksik ve kötü niyetli paylaşımınıza istinaden, ülkemizin dört bir yanındaki “GSB Yurtlarımızın” fotoğraflarından paylaşmak isterim. Sonuçta yanlışları düzeltmek de görevimiz, öyle değil mi? https://t.co/DahnmXbLHL pic.twitter.com/bZnk4XWLmj

— Dr. Mehmet Kasapoğlu (@kasapoglu) September 15, 2021

MARJİNAL GRUPLAR DEVREDE

Üniversitelerin açılmasıyla birlikte yaşanan kısmi yurt sorunu çözülmesine rağmen, konuyu istismar eden kesimler eylemlerine devam ediyor.

Kadıköy’de CHP milletvekili Mahmut Tanal’ın da destek verdiği gösteriye katılan 14 kişilik grup içindeki 1 kişinin MLKP, 1 kişinin DHKP/C, 1 kişinin FETÖ/PDY, 4 kişinin de diğer radikal sol gruplarla iltisaklı olduğu belirlendi.

Sorun kalmadı ama eylem hala sürüyor!

AK Parti döneminde CHP'ye rağmen üniversite öğrencilerine yönelik iki önemli adım atıldı. Bunlar ise üniversite öğrencilerinin her dönem ödediği harçlar ve yurt sayısının dört katına çıkması. 

ÜNİVERSİTE HARÇLARI KALDIRDI?

1 milyon 524 bin 380 öğrenci için 'müjde' niteliğindeki haber 2012 yılında Ak Parti hükümeti tarafından verildi.

Bu karara göre, 2011-2012 öğretim yılı sayısı itibarıyla 1 milyon 524 bin 380 öğrenci bu harçların kaldırılmasından doğrudan istifade etti ve 3.5 milyon öğrencinin de artık harç vermesine gerek olmadığı açıklandı.

YURT SAYISI 4 KATINA ÇIKTI! 

Bakan Kasapoğlu, yurt kapasitesinin dört katına çıktığını yurt bulunmadığı yönündeki iddialara karşı ise, "Sorun olarak ifade etmek haksızlık olur. Pandemi sürecinde üniversiteler eğitime ara verdi. 2020-2021 dönemi için başvuru kabul etmedik. 2022 sürecinde kabul başlayınca yoğunluk başladı. Son 3 yılda 216 bin yatak ilave ettik." açıklamasında bulundu.

YURT PROBLEMİ OLMAYANLARDAN PROVOKASYON!

İçişleri Bakanlığı, İstanbul Kadıköy, Beşiktaş ve Bakırköy’deki “Barınamıyoruz” ve "Yurtsuzlar" eylemlerine katılan 127 kişiden 73’ünün İstanbul’da ikamet ettiğini herhangi bir barınma sorunlarının olmadığını duyurmuştu.

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, sosyal medya hesabından şunları paylaşmıştı:

"Bu kişilerden, 73 öğrencinin İstanbul'da ikamet ettiği ve herhangi bir barınma probleminin olmadığı, 12 öğrencinin ikamet kaydının il dışında olduğu, 28 kişinin başka illerde bulunan üniversitelerde öğrenim gördüğü ve ikamet ettiği tespit edildi.

8 kişinin herhangi bir Yüksek Öğretim Kurumunda kaydının bulunmadığı, 5 kişinin üniversite mezunu, 1 kişinin de akademisyen olduğu belirlendi."