3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü - Eskişehir Haber

Eskişehir Sağlık

3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü

3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü
Yayınlama: 3 Mart 2023 Cuma
A+
A-

Sağlık Müdürümüz Prof. Dr. Uğur Bilge “3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü’’ nedeniyle yapmış olduğu açıklaması;

Telefonun icadı ile tanınan İskoçyalı bilim adamı Alexander Graham Bell, aslında işitme engellilerin sessizliğini ortadan kaldırmaya çalışmıştır. İşitme engelli annesinin ve eşinin duyamadığı sesleri kaydetmeyi başaran Graham Bell’in işitme kayıpları üzerine sayısız çalışmaları bulunmaktadır. Yapmış olduğu çalışmalarından dolayı ünlü bilim adamının doğum günü olan 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü olarak kutlanmaktadır.

İşitme kaybı dünyada en yaygın duyusal engellerdendir. Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı rapora göre, 32 milyonu çocuk olmak üzere 360 milyondan fazla insan işitme kaybı ile yaşamaktadır. Türkiye’de bu sayı yaklaşık olarak 2,2 milyondur. Rapor insanlar yaşlandıkça riskin arttığını gösteriyor. 65 yaşını geçen her 3 kişiden biri duyma güçlüğü yaşıyor. Bu grupta ise 165 milyon insan bulunmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü, işitme kaybına yol açan faktörlerin % 50′si önlenebilir olduğunu bildirmektedir.  Önleyici tedbirler arasında çocukların yenidoğan döneminde işitme taramalarından geçmesi, kızamık, menenjit, kabakulak ve kızamıkçık aşılarını olması, özellikle ototoksik (iç kulağa zarar verici) özellikte ilaç kullanırken seçici davranılması, orta kulak iltihabı için etkin tedavilerin yapılması, aşırı gürültülü ortamlardan kaçınılması sayılabilir. İşitme kaybının teşhisi ne kadar erken yaşta sağlanırsa, tedavinin ve bireyin tüm gelişiminin o kadar sağlıklı olacağı unutulmamalıdır. Yani, işitme kaybında erken teşhis çok önemlidir. Özellikle ilk iki yaş, çocuğun konuşmasını geliştirebilmesi için en önemli dönemdir.

Her çocuğun işitebilmesi ve konuşmayı öğrenebilmesi, onun en temel hakkıdır. İşitme kayıpları, çocuğun ana diline özgü sesleri oluşturarak konuşmasını geciktiren ve bozan en önemli faktördür. İşitme kaybıyla doğan ya da doğduktan sonra herhangi bir nedenle işitme kaybı yaşayan çocuklar, vaktinde teşhis edilir ve rehabilitasyon programlarına alınırlarsa, gelişimlerinde yetersizlik yaşamazlar. Burada bahsedilen gelişim yetersizlikleri; psikolojik ve sosyal gelişimin yanı sıra, çocukların eğitim hayatlarını da olumsuz olarak etkileyebilecek yetersizliklerdir. 

İşitme kaybı olan çocuklar okul döneminde başarısızlık, toplumdan uzaklaşma, içekapanıklık ve sosyal yönden başarısızlık gösterebilirler. Bu yüzden işitme kaybının erken teşhisi çok önemlidir. Yaşamın ilk günlerinde uygulanabilen basit, ucuz ve güvenilir testler ile yeni doğan bir bebeğin işitme engelini saptamak mümkündür. Ülkemizde 2004 yılında başlatılan "Ulusal Yeni Doğan İşitme Taraması Kampanyası" ile tüm bebeklerin hastanelerinden taburcu olmadan önce işitmelerinin güvenli ve doğru olarak test edilmesi sağlanmaktadır. İşitme taramalarının amacı, işitme engeli ile doğan bebekleri doğumdan kısa süre sonra belirlemek, 3 aylık olmadan işitme testlerini tamamlamak, işitme engeli tanısı alanlara 6 aylık olmadan gerekli müdahalede bulunmaktır. Doğduktan sonra en geç 6 ay içinde işitme engeli tanısı konan ve işitme cihazı uygulanıp, işitme ve konuşma eğitimi alan bebeklerin konuşma becerisi, normal işiten yaşıtlarına benzer düzeyde gelişebilir. Erken işitme kaybı tanısı konulup, erken eğitilen bebeklerin, lisan gelişimine paralel olarak zihinsel, sosyal ve ruhsal gelişimleri de olumlu etkilendiği unutulmamalıdır.

'

Gönderen: journal



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024