Dünya Sağlık Örgütü: Her 11 kişiden 1’i şeker hastası - Eskişehir Haber

Eskişehir Sağlık

Dünya Sağlık Örgütü: Her 11 kişiden 1’i şeker hastası

Dünya Sağlık Örgütü: Her 11 kişiden 1’i şeker hastası
Yayınlama: 16 Kasım 2022 Çarşamba
A+
A-

Her yıl 1 buçuk milyon kişi hayatını kaybediyor

Şeker hastalığı, günümüzde önemli bir sağlık sorunu haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, her 11 kişiden 1’i şeker hastası ve şeker hastalığı nedeniyle her yıl 1 buçuk milyon kişi hayatını kaybediyor. Dünya genelinde her 6 saniyede 1 kişi diyabet nedeniyle yaşamını yitiriyor. Uzmanlar 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde diyabetle mücadelede beslenmenin önemini vurguluyor. 

Halk arasında şeker hastalığı olarak da bilinen diyabetin görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Diyabet, küresel sağlık harcamalarının yüzde 12’sinden sorumlu olduğu gibi birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Türkiye’de diyabet sık görülen kronik hastalıklardan biri olarak öne çıkıyor. Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması II’ye (TURDEP-II) göre, Türkiye’de şeker hastalığı olan bireylerin sıklığı ne yazık ki dünyada şeker hastalığı görülme sıklığının da üzerinde seyrediyor. Türkiye Diyabet Epidemiyoloji (TURDEP-II) çalışmasına göre 20 yaş üzerinde Tip 2 diyabet oranı yüzde 13,7 olarak ifade ediliyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF), IDF Diyabet Atlası 2000-2045 yılı Türkiye diyabet raporunda; 2021 yılında 20-79 yaş arası ortalama 9 milyonu aşkın diyabetli birey olduğu, bu rakamın 2030 yılında 11 milyonu bulacağı, 2045 yılında ise 14 milyona yaklaşacağını belirtiliyor.  Dünya genelinde ise 2021 yılında 537 milyona yaklaşan bu rakamın 2030 yılında 643 milyonu bulacağı öngörülüyor.

Şeker hastalığına neden olan 4 diyabet türü bulunuyor

Tip 1 diyabet (insüline bağımlı diyabet), Tip 2 diyabet (insüline bağımlı olmayan diyabet) Gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti), Spesifik nedenlere bağlı diyabet olmak üzere dört çeşit diyabet türü bulunuyor. Diyabet hastalarının çoğu tip 1 ve tip 2 diyabet özellikleriyle tanımlanıyor. Bazı bireylerde hiçbir belirti vermeyen diyabet bazen de değişik şekilde belirtilere neden oluyor. Sık idrara çıkma, aşırı susama, yorgunluk, kilo kaybı, bulanık görme, tekrarlayan enfeksiyonlar, yaralarda geç iyileşme gibi belirtiler diyabet hastalığında sıklıkla görülüyor. Tip 1 diyabet daha hızlı ilerlerken, Tip 2 diyabet daha geç bulgu verebiliyor. Tüm diyabet vakalarının yüzde 90’ından sorumlu olan Tip 2 diyabet, genetik yatkınlığın yanı sıra şişmanlık, hareketsizlik gibi yaşam tarzı etmenlerine bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor.

Diyabetli bireylerin yüzde 50’si kalp hastalığı ve inmeden hayatını kaybediyor

Hiperglisemi (yüksek kan şekeri), diyabet hastalığının kontrolsüz olduğu durumlarda birçok ciddi hasara yol açıyor.  Diyabet, tedavi ve takip edilmediği takdirde, kalp krizi, inme, körlük, böbrek yetmezliği ve diyabetik ayak gibi olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Zaman içinde özellikle, kalp, kan damarları, sinir sistemi, böbrek, göz, gibi vücudun bazı organ ve sistemlerini kötü etkiliyor. Kalp hastalığı ve inme riskini artıran diyabette hastaların yüzde 50’si kalp hastalığı ve inme nedeniyle kaybediliyor. Azalmış kan akımı ile birlikte, ayaklarda sinir hasarı, ayak ülserleri, enfeksiyon nedeniyle amputasyon ile bitecek sonuçlara yol açabiliyor. 

Yaşam tarzınız diyabete neden olabilir mi?

Tip 1 diyabet yaşam tarzından bağımsız olarak gelişebilirken, Tip 2 ve gestasyonel diyabetin gelişme riski yaşam tarzı ile doğrudan ilişkili. Yeterli ve dengeli beslenmeden uzak, hareketsiz bir yaşam tarzı Tip 2 diyabetin gelişme riskini arttırıyor. Harvard Halk Sağlığı Okulu’nun, Amerika Birleşik Devlet’lerinde yaşayan 200 bin kişi üzerinde yürüttüğü araştırma, beslenme ve şeker hastalığı riski arasındaki olası ilişki konusunda önemli sonuçlar sunuyor. Araştırmanın sonuçlarına göre, besin tüketiminde bitkisel kaynaklı besinleri sıklıkla tercih eden bireylerde, etmeyenlere kıyasla, Tip 2 diyabet gelişme riskinin yüzde 20 daha düşük olduğu kaydediliyor. Yeterli ve dengeli beslenirken hayvansal kaynaklı besinler sınırlandığında; sebze ve meyvelerin, şeker hastalığı riskini azaltabileceği bildiriliyor. Sebze-meyve, kurubaklagil, yağlı tohumlar (ceviz, fındık, badem, yer fıstığı vb.) ve tam tahılları yeterli ve dengeli tüketen bireylerde ise riskin yüzde 34 daha düşük olduğu söyleniyor. Yeterli ve dengeli beslenmeyen bireylerde diyabet görülme sıklığının, yeterli ve dengeli beslenenlere göre yüzde 16 yüksek olduğuna dikkat çekiliyor.

Artan diyabetli bireyler için beslenme önerilerinin altını çizen Sabri Ülker Vakfı diyabetten korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle özetliyor:

Vücut ağırlığınızı kontrol edin!

Son yıllarda yapılan birçok araştırma, şişmanlığın Tip 2 diyabete yakalanma riskiyle doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Risk şişmanlık ile 7 kat, obezite ile 20 ile 40 kata ulaşıyor. Şişman bireylerin vücut ağırlığında sağlanan yüzde 10 kayıp ile Tip 2 diyabete yakalanma riski yarı yarıya azalabiliyor.

Harekete geçin!

Fiziksel aktiviteyi arttırarak kasları çalıştırmak, hücrelerin insülin duyarlılığını arttırarak kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı oluyor. Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezi (CDC), haftada 5 gün, en az yarım saat orta tempolu yürüyüşün Tip 2 diyabetin önlenmesinde etkili olduğunu belirtiyor.

Tam tahılları tercih edin!

Tam tahıllar, posa içeriği ile mideyi daha yavaş terk ediyor ve yine posa içeriği ile besinlerin bağırsaktan geçiş zamanını uzatıyor ve böylecekan şekerindeki ani yükselmelerin önüne geçiyor.

Zeytinyağı başta olmak üzere yağ tüketimine dikkat edin!

Zeytinyağı başta olmak üzere, omega-3 yağ asitlerinin en iyi kaynağı olan balık ve diğer deniz ürünlerinin tüketiminin Tip 2 diyabet riskini azaltabileceği belirtiliyor.

 

'

Gönderen: journal



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024