KOAH Hakkında Bilinmesi Gerekenler - Eskişehir Haber

Eskişehir Sağlık

KOAH Hakkında Bilinmesi Gerekenler

KOAH Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Yayınlama: 17 Kasım 2021 Çarşamba
A+
A-

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Batı Anadolu Şubesi Başkanı Prof. Dr. M. Sinan Erginel, 17 Kasım 2021 Dünya KOAH Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada tütün dumanı maruziyeti ve COVID-19 uyarısında bulundu.

“Sağlıklı nefes, Sağlıklı dünya” 

Prof. Dr. Erginel, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığına Karşı Küresel Girişim (GOLD) tarafından organize edilerek, 2002 yılından itibaren her yıl kasım ayının üçüncü çarşamba günü elliden fazla ülkede gerçekleştirilen Dünya KOAH günü etkinliklerinin, toplumda hastalıkla ilgili farkındalık oluşturmak, yerel ve küresel çapta bir etki yaratmak için düzenlendiğini söyledi. Amacın, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de devam eden COVID-19 pandemisinden bağımsız olarak, KOAH nedeniyle toplumda sakatlık ve ölümlerin devam ettiğini vurgulamak olduğunu hatırlattı. Ayrıca “KOAH hastaları pandemi sürecinde en kırılgan hasta gruplarından olduğu için, akciğer sağlığına odaklanmak önem taşımaktadır. Sağlıklı akciğerler ve sağlıklı nefes için dünyanın, insan sağlığı açısından daha iyi bir yer haline gelmesi gerekmektedir” diyerek 2021 yılı Dünya KOAH Günü temasının ‘Sağlıklı Nefes, Sağlıklı Dünya’  olarak belirlendiğini açıkladı.

Aşının önemi 

KOAH’tan korunmada en önemli yaklaşımların sağlığın sosyal belirleyicilerinin iyileştirilmesi, soluduğumuz havanın kalitesinin iyileştirilmesi, sağlıklı beslenme, egzersiz ve aşılanma olduğunu ifade eden Prof. Dr. M. Sinan Erginel; tüm KOAH hastalarının COVID-19 ve influenza (grip) aşılarını yaptırmaları gerektiğini, pnömokok (zatürre) ve DBT (karma aşı) aşıları için doktorlarından bilgi almaları gerektiğini belirtti.

KOAH ve KOAH’ın risk faktörleriyle ilgili de bilgilendirmede bulunarak “KOAH [Kronik (Müzmin) Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı] genellikle zararlı toz ve gaz maruziyeti ve/veya yetersiz akciğer gelişimine neden olan faktörlerin etkisiyle ortaya çıkar. Hava yolları ve/veya hava keseciklerinde gelişen yapısal bozukluklar sonucu, kalıcı solunumsal yakınmalarla birlikte nefes alıp vermede zorluk ile karakterize, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır. Eşlik eden hastalıklar ve alevlenmeler hastalığın seyrini kötü yönde etkilemektedir” dedi.

Tütün dumanına dikkat!

KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörünün her türlü tütün dumanına (sigara, nargile, puro, elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünleri gibi) maruziyet olduğunu söyleyerek, “Pasif olarak tütün dumanına maruziyet de KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. Akciğer gelişiminde yetersizlik ile ilişkili hasta faktörleri (düşük doğum ağırlığı, çocuklukta sık geçirilen solunum yolu infeksiyonları), sağlığın sosyal belirleyicileri olarak bilinen birey ve toplumun sağlık durumlarını etkileyen ekonomik ve  sosyal değişkenler, iç ortam hava kirliliği de diğer risk faktörlerindendir” diye konuştu.

Nefes ölçüm testi

KOAH’ın şikâyetleri ve tanısıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Erginel, KOAH’ta en sık görülen yakınmaların öksürük, balgam, nefes darlığı ve bazı olgularda yorgunluk hissi olduğunu; KOAH'ın tanısının, basit ve ağrısız bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konulabileceğini belirtti.

KOAH tanısı konulan kişilerle ilgili olarak da önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. Erginel; “Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını bırakmaları, zararlı toz ve gaz içeren ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük egzersiz yapmaları gereklidir. KOAH hastalarının grip ve zatürre aşılarını yaptırması ve nefes yoluyla aldığı ilaçlarını düzenli olarak kullanması gerekir. Bu tedavilerin yanı sıra hastaların sağlıklı beslenmeleri, fiziksel aktivitelerini yapmaları ve gerektiğinde akciğer rehabilitasyonu hizmetlerinden faydalanılması günlük yaşamlarının daha kaliteli hale gelmesini sağlar” dedi.

COVID-19 riski artırıyor!

Pandemi sürecinden dolayı KOAH varlığında yoğun bakım gerektiren ağır COVID-19 hastalığı riskinin 5 kat arttığını ifade eden Prof. Dr. Erginel, KOAH ve COVID-19 ilişkisinden bahsederek  şöyle devam etti: “Türkiye’de ilk COVID-19 vakası bildirildikten sonra pandemi sürecinde kronik solunum hastaları da olumsuz etkilenmiştir. Bununla birlikte geçtiğimiz yıl içinde KOAH hastalarının izole olmaları, hava kirliliğinin azalması, pandemiye yönelik uygulanan önlemler sayesinde COVID-19 hastaları arasında KOAH sıklığının diğer kronik hastalıklar kadar fazla olmadığı görülmüştür. KOAH hastalarında temel hedef, hastaların pandemi öncesinde kullanılan KOAH ilaçlarına aynı şekilde devam etmesi sağlanarak stabil halde tutabilmektir. Evde solunum cihazı ve oksijen tedavilerine önceden olduğu gibi devam edilmelidir. KOAH hastası olan ve COVID-19 enfeksiyonu gelişen hastalarda KOAH alevlenmesi diğer viral enfeksiyonlarla benzerlik göstermektedir. Bu nedenle, doğru tanı gereklidir ve mümkün olduğunca ayırıcı tanı mutlaka yapılmalıdır. Yapılan çalışmalarda, pandemi nedeniyle yüz yüze klinik ziyaretlerin azaldığı tespit edilmiş, aynı şekilde pulmoner rehabilitasyon programlarının kesintiye uğradığı gözlenmiştir. KOAH hastaları alevlenme dönemlerini evde geçirmeyi tercih etmişlerdir. Bu süreçler için tele sağlık ‘uzaktan ya da online’ sağlık uygulamaları geliştirilerek KOAH hastaları desteklenmektedir.”

 

'

Gönderen: journal



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024