Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan Diyetisyen Melike Şahin Ramazan ayı için beslenme önerilerinde bulundu:

Ramazan beslenmesi denince aklımıza ilk gelen; uzun süren açlık ile susuzluk oluyor ve sonrasında özenle hazırlanmış sofralar. Bu sene Ramazanın pandemi dönemine denk gelmesiyle bu sorulara ek olarak bir de orucun bağışıklığımıza etkisi ne olur sorusu akıllara gelmekte. Ramazan beslenmesi kendi içinde bir bütündür; sahur, iftar ve iftar sonrası olarak. Beslenmemiz sahurda başlıyor, kendimizi sahurda uzun sürecek açlığa hazırladığımız için sahur öğününü atlamamanızı tavsiye ederim.

Sahurda tüketilecek besinlerin içerisinde protein kaynakları muhakkak olmalıdır. Nedir bu protein kaynakları? Süt ve süt ürünleri (yoğurt, ayran, kefir ve peynir) bunlara ek olarak yumurta da en kaliteli protein kaynaklarındandır. Protein içerikli bir sahur daha uzun süre tok kalmamızı sağlar. Proteinlere ek olarak doğal yağlardan da tüketmemiz mide boşalmasını geciktirecektir. Nedir bu doğal yağlar? Zeytin ve yağlı tohumlar (ceviz, badem, fındık, fıstık). Zeytin tuzlu olursa susamanızı sağlayabilir o yüzden tuzsuz tüketilmesini tavsiye ederiz.  Tabiî ki bunları sınırsız tüketmiyoruz 5-6 adet tüketmek yeterli olacaktır. Halk olarak olmazsa olmazımız ekmek tüketimi ise glisemik indeksi daha düşük olan esmer ekmeklerden (kepek, çavdar, tam buğdaylı) olmalıdır.

İftar beslenmesinde ise dikkat edeceğimiz ilk konu hızımız olmalıdır. Uzun süren bir açlıktan sonra hızlı bir şekilde besin alımı daha fazla besin tüketmemize neden olacaktır. Buna ek olarak kan şekerini arttırabilir ve tansiyonu yükseltebilir ya da sindirim sorunlarına da sebep olabilir. İftarda tüketeceğimiz besinleri yavaş ve zamana yayarak tüketmeliyiz. Çorba ile başladığımız öğüne 10 dakika kadar ara verip ana yemeğe sonra devam etmeliyiz.

Hiç konuşmadığımız liften bahsedecek olursak; lif sahur ve iftar öğünümüzde yerini almalıdır. Çiğ ya da pişmiş sebzeye menülerimizde yer vermeliyiz. Sebzeler içerdikleri vitamin ve minerallerden kaynaklı covid beslenmesi için de vazgeçilmezlerimizdendir. İftar sonrasında tatlı yerine alacağımız meyveler de vitamin içeriklerinden dolayı bağışıklık sistemimize yardımcı olur. Yine iftar sonrası alacağımız kuruyemişler E vitamini içeriğinden kaynaklı bağışıklığımıza yardımcı olacaktır.

Ramazan beslenmesinde yediklerimizin ne olduğuna dikkat ettiğimiz kadar ne kadar yediğimiz de önemlidir. Her ne kadar uzun süre aç kalsak da ihtiyacımız hiç değişmemektedir. Vücudumuzun ihtiyacından daha fazla besin tüketmemeliyiz.

Son olarak iftar ve sahur arasında 2 litre su içmeliyiz. Su tüketimi gün içerisinde oluşabilecek sıvı kaybını yerine koymak için önemlidir.