Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yeni bir yüzyıla girerken Türkiye’nin daha çoğulcu bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Meclis’ten ne sonuç çıkarsa çıksın milletimizin onayına sunacağız. Milletimizin layık olduğu Anayasayı milletle birlikte yapacağız” dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, TRT Haber canlı yayınında Aysun Torun Orhan’ın moderatörlüğünde gazeteci Mehmet Acet ve Melik Yiğitel’in sorularını yanıtladı. Adalet Bakanı Gül, yeni Anayasa çalışmalarından, yargı reformuna, ABD’nin açıklamalarından AYM kararlarına, yargıdaki FETÖ yapılanmasından sosyal medya çağırılarına kadar birçok alanda gündeme  ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

HERKESİN ‘BU BENİM ANAYASAM’ DİYECEĞİ ANAYASAYI YAPMAK GÖREVİMİZ

Adalet Bakanı Gül, Mayıs 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kamuoyuna Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni ilan ettiğini ve bu belgenin 2023'e kadar yargı, hukuk alanında neler yapılması gerektiği, Türkiye'nin nelere ihtiyacı olduğuna ilişkin yapılan çalışmanın yol haritası olduğunu anımsattı. Bakan Gül, demokratik ve hukuki reformların nihai noktasının anayasa olduğunu belirterek, “İnsan Hakları Eylem Planı olsun, hukuk reformu, demokrasi reformu olsun, bunun taçlanacağı belge bir anayasayla taçlanması lazım. Çalışmalarımızın merkezinde bu yer aldı. Yani siz ne kadar değişiklik yaparsanız yapın anayasadan kaynaklı birtakım değişiklikler olmadıkça bunlar da eksik kalacaktır. Dolayısıyla Türkiye’de her kesimin bu benim anayasam, evet benim ruhum var diyebileceği bir anayasayı yapmak bizim birinci görevimiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı, bu konudaki Anayasayla ilgili vurgusu siyasetin demokrasi anlamında, daha da özgürlükleri demokrasiyi güçlendirme anlamında bir çağrısıdır” dedi.

MİLLETİMİZ BU ANAYASANIN ÖNÜNDEDİR

Yeni bir yüzyıla girerken mevcut Anayasanın Türkiye’nin gerisinde kaldığını vurgulayan Adalet Bakanı Gül, “Milletimiz bu Anayasanın ilerisindedir, Türkiye bu Anayasanın önündedir, gençlerimiz bu Anayasanın önündedir. Yeni yüzyıla girerken bu Anayasa bizi taşıyamaz. Yeni yüzyıla daha çoğulcu, daha herkesin benim de ruhum var, benim de orada beklentilerim yansımış diyeceği bir anayasa siyasetin çözmesi gereken ve başarması gereken bir konu. Sivil anayasanın yapılacağına ilişkin inancımız da tamdır. Bu bir siyasetin en önemli ödevlerinden birisi” dedi.

“TOPLUMSAL SÖZLEŞME ÖNERİMİZİ MİLLETİMİZLE PAYLAŞACAĞIZ”

Bakan Gül, Meclis’ten çıkacak yeni anayasanın milletin onayına sunulacağını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şimdi bir defa bu anayasayı biz milletimizle beraber yapacağız, yani Meclis’ten ne çıkarsa çıksın milletimizin onayına sunacağız, tasvibine sunacağız, yeni bir anayasa. İşte o yüzden bu benim anayasam diyebileceği bir ruhu da katacak önemli bir şekli anlamda da bir unsur. Ne olursa olsun bu konuda biz asla geri adım atmadan milletimizin önüne teklifimizi götüreceğiz. Biz Türkiye’nin 2023 sonrasında ilerici bir anayasaya, daha iyi bir demokrasi anlayışına, milletimizin layık olduğu bu anayasayı milletimizle beraber yapma irademizi paylaşacağız. 360 referandum için, 400 anayasa için gerekli bir çoğunluk, ama ne olursa olsun yine milletimizin onayına sunulacak. Biz Türkiye’nin gelecek tasavvuru anlamında da toplumsal sözleşme önerimizi milletimizle paylaşacağız ve milletimizin çizdiği bu siyaset belgesini, toplumsal sözleşmeyi milletimizin hakemliğine sunacağız.”

İNSAN HAKLARI EYLEM PLANININ HAZIRLANMASI YİNE BİR HEDEF OLARAK KARŞIMIZDAYDI

Bakan Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesinin 2019 Mayıs ayında Cumhurbaşkanı tarafından kamuoyuna açıklandığını anımsatarak, yaklaşık bir buçuk yılda önemli yol kat edildiğini belirtti. Bakan Gül, “Bu belge 2023’e kadar yargı alanında, hukuk alanında neler yapılması gerekir, Türkiye’nin nelere ihtiyacı var alanında yapılan bir çalışmanın bir yol haritasıydı. Bunu yaparken de toplumun her kesimiyle oturduk dinledik, Türkiye’nin yargısı ve hukuku anlamında neler yapılması gerekir, bunu kamuoyuyla paylaştık uzun bir çalışmadan sonra. Ve oradaki hedeflerden biri de İnsan Hakları Eylem Planının hazırlanması yine bir hedef olarak karşımızdaydı. Bunu da Cumhurbaşkanımız söyledi ve yaklaşık 1,5 yıldır bu eylem planı üzerine bir çalışma yaptık yargı reformunun bir parçası. Yargı reformu ilan edildikten sonra Cumhur İttifakıyla beraber 3 yargı paketi çıktı meclisimizde, tutuklamalara azami süre getiren, ifade, düşünce özgürlüklerine karşı Yargıtay yolu açan ve birçok yenilikleri ihtiva eden düzenlemeler çıktı, yaklaşık yüzde 50’si hayata geçti, daha hayata geçmeyenler de yargı paketleriyle devam edecektir.”

KANUN ÖNÜNDE HERKES EŞİTTİR

Programda Ordu’nun Ünye ilçesinde bir vatandaşın savcının aracına not bırakması ve ardından gözaltına alınmasıyla birlikte gelişen sürece yönelik bir soruyu da yanıtlayan Bakan Gül, “Hangi makamda olursak olalım kamunun vermiş olduğu bütün görevler vatandaşa, milletimize hizmet etmek için verilmiştir. Yani bir biz efendi değil onlara hizmetkar olmamız gereken yaklaşımımız bu ve kanun önünde herkes eşittir. Bu olaydan bağımsız söylüyorum içeriğiyle ilgili araştırılıyor, ama bu yansımasıyla beraber biz buna hemen izin verdik ve asla tasvip edilemez dedik. Ne olduğuna ilişkin elbette süreç bakılacak ve bu konuda sonuçlanacak. Ama Ünye’de ya da bir başka şehirde Türkiye’nin neresinde olursa olsun o arkadaşımıza yapılan, o apartmandaki kapı görevlisine, o mahalledeki esnafa, oradaki üniversite öğrencisine yargı nasıl davranıyorsa o savcının maruz kaldığı işlemlere karşı da aynı davranışı göstermesi lazım, kanun önünde herkes eşittir. Kimse ayrımcılığa, kimse ayrıcalığa sahip değildir.” diye konuştu.