Bugün vatan, millet, istiklal ve diğer bütün mukaddes değerler uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi minnetle yâd ederken milletimizin iradesinin tecellisi olan demokrasi zaferini kutluyoruz. O gece olduğu gibi bu akşam da ülkemizin tüm şehirlerindeki meydanları boş bırakmayan; her daim tarafını devletinden, milletinden, demokrasiden ve büyük Türkiye idealinden yana seçen tüm vatandaşlarımızı sevgi ve saygıyla selâmlıyorum.

15 Temmuz gecesi milletimiz kadını- erkeği, genci-yaşlısıyla nesiller boyu hatırlanacak büyük bir zafere imza atmıştır. 15 Temmuz, tıpkı İstiklal Harbimiz gibi Türk milletinin topyekûn kıyamıdır, dirilişidir, şahlanışıdır. Allah’ın inayeti, milletin dirilişi, milyonlarca kardeşimizin duasıyla Türkiye yeniden güç tazelemiş, esenliğe kavuşmuş, vatan toprakları o gece bir kez daha milleti ile gururlanmıştır. Milletimiz kanı pahasına bu devletin de, bu ülkenin de yegane sahibinin kendisi olduğunu, hür iradesine asla zincir vurulamayacağını o gece tüm dünyaya ilan etmiştir. Siyasi tarihimizin en büyük ihanetlerinden biri; milletimizin fedakarlığı, cesareti ve mücadelesi sayesinde demokrasi zaferine dönüşmüştür. Karanlığın ülkemizin üzerine bir kabus gibi çöktüğü o meşum gecede minarelerden yükselen salalar aydınlığın ve zaferin müjdecisi olmuştur.

Bu millet 15 Temmuz gecesi tüm farklılıklarını geride bırakarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet İlkeleri etrafında birleşerek bu ulvi amacın gerçekleştiricisi olmuştur. Kutsal vatan toprakları uğrunda cesaretleriyle, dirayetleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla kalplerimizde mümtaz yerini alan aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi ebediyen unutmayacağız. Kıymetli hatıraları müreffeh bir gelecek yolunda emin adımlarla ilerlerken bizlere güç verecektir. Onların aziz hatıraları önünde söz veriyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti’ni dâhili ve harici düşmanlarına karşı ilelebet muhafaza ve müdafaa edeceğiz.

Devletimiz şehitlerimizin değerli yakınlarının ve gazilerimizin her zaman yanındadır. Milletin ve devletimizin bekası için şehitlik ve gazilik ruhu kazanmış bir kalbe sahip olan nesiller yetiştirmek mecburiyetimizdir. İstiklâl Şairimiz Mehmet Akif’in dediği gibi, “Tarih ancak ibret almayanlar, hatalarından ders çıkarmayanlar için tekerrür eder.” Milletin emanetini taşıyan bizlerin de tarihten ders alarak istikbalimizi inşa etmemiz gerekiyor. Çanakkale Savaşı başta olmak üzere, Sakarya’yı, Dumlupınar’ı, şanlı zaferlerimizi ve son olarak 15 Temmuz’un ardındaki ruhu iyi anlamalı, aziz vatanımızın ne kadar kıymetli olduğunun da farkında olmalıyız. Bu anlayışı da nesilden nesile aktarmalıyız. Çünkü milletin ve vatanın bekası şehitlik ve gazilik bilincinin oluşturulmasına da bağlıdır. Şehitlerimiz nurlanmış, gazilerimiz onurlanmış askerdir anlayışı, aklımızdan hiçbir zaman çıkmamaktadır. Onların emaneti olan ailelerinin ve gazilerimizin hizmetkârı olduğumuzun her daim bilincindeyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz’un yıl dönümünde; Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun kahraman silah arkadaşlarını; kalpleri iman ve ülke sevgisiyle dolu olarak vatan, millet, bayrak, istiklal ve bütün mukaddes değerleri uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden 15 Temmuz dâhil tüm şehitlerimiz ile aramızdan ayrılan kahraman gazilerimizi bir kez daha sonsuz minnet, şükran, rahmet ve saygıyla yâd ediyorum. Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehit yakınlarımıza başsağlığı, gazilerimize sağlık ve afiyet niyaz ediyorum. Vatan millet aşkıyla, istiklaline ve istikbaline sahip çıkan milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.