Türk milletinin tarihinde sayısız kahramanlıklarından biri olan ve vatan savunmasının ilk ateşinin yakıldığı 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 102. yıl dönümünün haklı gurur ve mutluluğunu milletçe yaşıyoruz. 19 Mayıs tarihi, İstiklal mücadelesi başlatan Türk milletinin bağımsızlık tutkusunun, vatan aşkının, hür ve müstakil yaşama karalılığının sembolüdür.

Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkışı; milletimizin makûs talihini değiştiren, tarihî ve stratejik bir girişim olduğu gibi, Cumhuriyet tarihimizin başlangıcı ve aynı zamanda milletimiz ve ülkemiz için büyük bir geleceğe doğru atılan ilk adımdır. O, Kurtuluş’a giden yolun ilk adımında “Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” diyerek milletine güvenmiş,  bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir millet olduğumuzu her fırsatta ifade buyurmuştur. Yaktığı Kurtuluş meşalesiyle ezilen, esaret altındaki tüm milletlere ümit ve ilham kaynağı olan Atatürk’ün önderliği ile yüce milletimizin büyük kahramanlıklar göstererek gerçekleştirdiği İstiklal Savaşı’nın aziz milletimiz ve dünya tarihi açısından en önemli sonucu; bağımsızlığın sağlanması ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması olmuştur.

Atatürk, çağının ilerisinde bir vizyonla muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmış;  egemenliğinin kayıtsız şartsız millette olduğu bir Türkiye hayali kurmuş ve Cumhuriyet’le birlikte bu yönde bir yol haritası çizmiştir. Bugün gerek büyük kalkınma hamleleri ile gerekse çevresindeki mazlum halklar için umut kaynağı olan Türkiye, ebediyete akan zaman içinde 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru büyük bir özgüvenle ilerlemektedir. Atatürk’ün hayalini kurduğu büyük ve güçlü Türkiye mücadelemiz azim ve kararlılıkla sürmektedir.

Sevgili Gençler,

Bu anlamlı gün aynı zamanda,  tarihinden güç almış; istiklale âşık, çalışan, üreten, geleceği omuzlarında taşıyan bir gençliğin de ifadesidir. Onun içindir ki her 19 Mayıs’ta Türk gençliğine olan güvenimiz daha pekişecek, mutlu ve müreffeh geleceğe olan inancımız gençlerimizin omuzlarında yükselecektir. Hepiniz bütün umutlarınızla, sevinçlerinizle, masumiyetinizle aydınlık geleceğimizsiniz. Cumhuriyetimizi 2053’lere, 2071’lere sizler taşıyacak; çağın gerektirdiği bilgiyle ve değerlerimizi kuşandığınız yüreğinizle büyük Türkiye’yi sizler inşa edeceksiniz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifade ettiği gibi ecdadı tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinizde güç bulacaksınız. O hâlde geçmişte bilime, kültüre yön vermiş bir gönül medeniyetinin varisleri olduğumuzu iyi bilmeliyiz. Bu vizyonu sürdürmek için sağlıklı, başarılı bireyler olmak yetmez. Medeniyetimizin ruhuna da sahip olmak gerekir. Medeniyetimizin ruhu sevgi, merhamet, birlik ve kardeşliktir. Çünkü ilimleri engin bir deniz olsa da kalbinde sevgi ateşi yakmayanların bütün uğraşları, çabaları, emekleri boşunadır. Bir güzellik arayışının ürünü olan gönül medeniyetimizin temelinde sevgi vardır. İyiliğe, güzelliğe, insanlığa dair üretirken asıl mücadelemiz ancak sevgisizliğe karşı olabilir. “Giderdim gönlümden kini, kin tutanın yoktur dini” diyen Yunus Emre’nin, “iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak” için mizah ikliminde tebessüm ekip hoşgörü biçen Nasreddin Hoca’nın bereketlendirdiği topraklarda yaşıyoruz. Geçmişimizden aldığımız güçle geleceğimizi inşa ederken vaktiyle bu topraklarda ayak izi olan Şeyh Edebali’nin ifade ettiği gibi davamızın esası, sevgidir.

Bu duygularla büyük Türk milletinin ve değerli gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün gazilerimize, Millî Mücadele kahramanlarına ve bütün şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyor; muhterem anılarını saygı, minnet ve hürmetle yâd ediyorum.